Derneğimizin Gençlik Komisyonunca 11 Aralık 2015 Cuma günü Hamamönü Kabakçı Konağı'nda düzenlenen “Kırım Tatar Kültür ve Sanat Akşamları” programının konuğu; TRT İstanbul Televizyonu’nda yapımcı-yönetmen olarak görev yapan ve Türk Dünyası Müzikleri konusunda uzman olan Bünyamin Aksungur oldu.
Saat 19:00'da başlayan Programa, Derneğimiz Genel Merkez Yöneticileri, üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sunuculuğunu Oya Deniz Çongar'ın yaptığı programa başlarken, ölümünün dördüncü yılında Dr. Ahmed İhsan Kırımlı anıldı. Genel Sekreterimiz Ömer Özel'in okuduğu duanın ardından Genel Başkan Tuncer Kalkay anılarını paylaştı. Kalkay Dr. Ahmed İhsan Kırımlı ile yaşadıklarını anlatırken onun Kırım için yaptıklarını ve hususiyetlerini dile getirdi.
Kalkay, "Bugün Ahmed İhsan Kırımlı'yı şükranla yadediyoruz. Ahmed İhsan Kırımlı gibi milletine hizmet etmiş olan bütün liderlerimiz ve yoldaşları için duacıyız. Ahmed amcamızı anarken Kırım için diğer emeği geçen herkese de Allah'tan rahmet diliyoruz ve anıyoruz. Bünyamin Aksungur Bey'e de bu vesile ile teşekkürlerimi iletiyorum" dedi.
Kalkay'ın konuşmasının ardından Oya Deniz Çongar, Ahmed İhsan Kırımlı hakkında bilgiler paylaşarak, Kırımlı'nın Bala doktoru (çocuk doktoru) olduğunu, Amerika'da ihtisas yaptığını ve balalarını çok sevdiğini anlatarak, Amerika'da ihtisas alanında çok büyük başarılara imza attığını da dile getirdi. Kırımlı'nın Türkiye'de uzun yıllar siyaset yaptığını hatırlatan Çongar, çoğu kimsenin bilmediğini ancak Ahmed İhsan Kırımlı'nın şiir de yazdığını ifade etti.
Daha sonra Kırımlı'nın Güzel Kırım ve Bayrak şiirleri Kırım'ın tanınmış ses ustalarından olan Rıza Yusuf'un seslendirdiği video izletildi.
Konuşmasına Türk dünyasının çeşitli coğrafyalarında katledilen şehitleri anarak başlayan Bünyamin Aksungur ise Türk aydınlarının izlerinin de silinmeye çalışıldığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Konuya nereden başlayacağımı düşünürken Numan Çelebi Cihan'ı anımsadım. 1918 yılında 33 yaşında Kırım'ın ilk parlamento başkanı, müftüsü. Tahsilini İstanbul'da yapmış ve buradayken Kırım için yardım toplamış, Kırım'ın başbakanı olmuş fakat onun vatanseverliği, şairliği, sanatçılığı cezasız bırakılmamış ve Kırım'ı işgal eden Rus orduları tarafından şehit edilerek, cesedi de türbe olmasın, insanlar ziyaret yapmasınlar diyerek parçalanıp Karadeniz'e atılmış. Sadece o mu? Özbekistan'da Abdülhamit Süleyman Çolban da 1938 aynı şekilde Hazar Denizi'ne parçalanarak atılmış. Azerbaycan'da, Çırpınırdı Karadeniz diye bilinen şarkının söz yazarı Ahmet Cevad Altunzade, yine aynı kuşaktan Mikail Musvik gibi o da Hazar Denizi'ne parçalanarak atılır ki niyet aynıdır. Türk aydınlarını yok etmek, halkının önünde lokomotif görevi gören insanları koparmak ve izlerini yok etmek."
"Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan hepsinde böyle örnekler var. Çünkü on binlerce aydın var" diyen Aksungur, sözlerine şöyle devam etti: "Bir buçuk ay önce Doğu Türkistan'daydım. Gitmenin çok zor olduğu Doğu Türkistan'da Lütfullah Muttalip, "endi men gettim. Sen kalgin aman" diyor yani şimdi ben gittim sen payidar kal, dinç kal, esen kal diyor. Tıpkı büyük önder Atatürk gibi, benim naciz vücudum elbet birgün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti payidar kalacaktır sözü gibi. Uygur Türkü Muttalip, bunu söylerken yaşı 23'tür ve hükümet kuvvetlerince idama mahkum edilir ve boynu kesilerek şehit edilir. Kerkük'te Mustafa isminde bir horyat ustası vardır. Hoyratların ustası bir adamdır Mustafa, onun da adına Mıçıla derler. Mıçıla'yı da bir suçtan yakalayarak idam ederler fakat çok sevilen bir insandır. İpe giderken son sözleri, "Kalansız Kerkük olmaz hâlasiz, odur ki men gidirem siz kalasız" olmuştur. Tıpkı atamız gibi, Lütfullah Muttalip gibi."
Aksungur konuşmasının ardından Numan Çelebi Cihan'ın yazdığı Ant Etkenmen Mili Marşı hep bir ağızdan okundu.
Daha sonra Aksungur Özbekistan urbası ile Kırım Türklerinin müzik kültürü ve Türk dünyasının Türkiye başta olmak üzere başka köşelerindeki müzik unsuruyla benzer ve ortak taraflarını anlatarak seslendirdi. Çeşitli anılarını da paylaşan Aksungur katılanları zaman zaman güldürdü.