Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde 19 Mart 2019 tarihinde “Kırım’ın İşgali ve Bugünü” adlı panel düzenlendi.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türkoloji Topluluğu tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak Gazeteci-Yazar Gönül Şamilkızı ve Genel Başkan Yardımcımız Namık Kemal Bayar katıldı.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sarı Salon’da düzenlenen panel, istiklal Marşı ve Kırım Tatar Milli marşı Ant Etkenmen’in okunması ile başladı. Türkoloji Topluluğu Başkan Vekilinin açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Kırım Haber Ajansı tarafından hazırlanan Kırım’ın İşgali ile ilgili videonun gösterimi de yapıldı.
Gönül Şamilkızı, 25 Şubat ile 10 Mart 2014 tarihleri arasında TRT adına Kırım’da bulunduğunu, Kırım’ın işgalini an itibariyle takip ettiğini, bu tarihler arasında Rus yanlıları tarafından düzenlenen mitinglerdeki insan sayısının bini geçmediğini, Rusya’nın propagandasında belirtilen, milyonlarca insanın Rusya’ya bağlanma isteği ile ilgili yönlendirmenin gerçeklerle en ufak bir alakası olmadığını, Kırım Tatarlarınca düzenlenen mitinglerde on binlerce Kırım Tatarının bulunduğunu, bunun da Rusya’nın işgali kabullendirmesinin önünü kestiğini ifade etti. Şamilkızı, İşgalden itibaren Kırım Tatarlarına sistematik bir baskı uygulandığını, insanların endişe içerisinde aceba bugün hangimizin evine baskın düzenlenecek diye beklediklerini, babaları hapiste olan yüzlerce çocuğun olduğunu, okullarda Kırım Tatar çocuklarına okutulan tarih derslerinde, Sizin atalarınız haindi diye hitap edildiğini, hatta bütün Kırım Tatarlarının terörist olarak gösterilmeye çalışıldığını anlattı, bütün bunlara karşı çıkmanın herşeyden önce bir insanlık görevi olduğunu belirtti.
Genel Başkan Yardımcımız Namık Kemal Bayar’da, Türkoloji alanında büyük isimlerden Bekir Sıtkı Çobanzade’yi anlatarak başladığı konuşmasında, 2018 yılı Ağustos ayında Rusya’da çıkarılan kanunla anadilde eğitimin zorlaştırıldığını, Türk dilinin yanında Rus olmayan bütün diğer dillerin de 10-20 yıl içinde unutularak konuşulamayacak duruma gelineceğini belirtti. Kırım Tatarlarına karşı yapılanların insan hakları ihlallerinden ziyade insanlık suçu olarak tanımlanması gerektiği, işgal ile birlikte işlenen bu insanlık suçlarını hukuk adı altında işlendiğini, Kırım Tatar Milli Meclisini yasa dışı ilan edilmesinin uluslararası mahkemede hukuk cinayeti olarak görüldüğünü, Kırım Tatar Milli hareketinin hiçbir zaman eline silah almamasına, şiddeti her zaman reddetmesine rağmen Rusya tarafından terörist diye yaftalanmaya çalışılmasının da inandırıcılığı olmadığını ifade etti.
Panelin sonunda panelistlere yapılan çiçek takdiminin ardından hatıra fotoğrafları çekildi.