Törende, Tekirdağ Şube Başkanımız Osman Kurt, Çorlu Şube Başkanımız İsmail Tonguç ile Atatürk Anıtı’na çelenk sundu.
Tekirdağ Şube Başkanımız Osman Kurt, yaptığı konuşmada, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs 1944 yılında yaşadıkları topraklardan sürgün edildiğini ifade etti. Sürgün sırasında birçok kişinin öldüğünü dile getiren Kurt, "İnsanlık tarihinin en acı sürgün ve katliamlarından biri olan Kırım Türklerinin vatanlarından sürgün edilişini bir kez daha Türk ve dünya kamuoyu önünde esefle kınıyor, sürgün gününde ve sonrasında hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Kırım Tatarlarının vatan Kırım’a dönüşlerinin hızlandırılması ve mevcut sosyo-ekonomik problemlerin bir an evvel çözülmesi için dünya devletlerini göreve davet ediyoruz" diye konuştu.
.JPG)
Tekirdağ Şube Başkanımız Osman Kurt 18 Mayıs 1944’ü şöyle özetledi:” Sovyet rejimi, ikinci dünya harbinde Almanlara yardım ettiği gerekçesiyle Kırım Türklerini 1500 yıllık vatanlarından topluca koparıp Sibirya steplerine atmaya karar verdi. Karar gizliydi. 18 Mayıs 1944 günü, Kırım Tatarlarının evlerine gece yarısı kapılar dipçik darbeleriyle kırılmak suretiyle girildi. Halk hiçbir şey bilmiyordu. Kendilerine 15 dakika içinde köy ya da kasaba meydanında toplanmaları söylendi. Yataklarından kaldırılan halk ne yapacağını şaşırmıştı. Bebeklerini kundaklarına saramadan çıkanlar oldu. Hayvanları ağırda öylece kaldı, ateş ocakları üzerinde yemeklerini bırakmışlardı. Yürüyemeyecek kadar yaşlı olanlar sırtlarda taşındı. Tam bir velvele, tam bir keşmekeşlik, yaşanıyordu. Bu insanlar öylece tren vagonlarına bindirildiler. Yolculuk 23 gün sürdü. En fazla 40–50 kişilik hayvan vagonlarına 100–120 kişi istif edilmekteydi. Havasızlıktan, açlıktan, hastalıktan bu insanların yarısı öldü. Çekilen Kırım belgesellerinde bunları görebiliyoruz.
Kurt sözlerini şöyle sürdürdü:” Operasyonda 32 bin Burs askeri görevlendirildi. Toplamda 423 bin Kırım Tatarı vatanlarından çıkarılıp Urallar Bölgesi’ne, Sibirya ve Orta Asya çöllerine gönderildi. Size ibretlik bir olay anlatacağım:” Dağlar arasında bir köyün unutulduğunu fark edilince “Ne yapalım?” diye Stalin’e bildirildi, iki kelimelik bir cümleyle akıbetlerine karar verdi: “ Onları da hallediniz! ” Böylece 400 – 500 kişilik köy halkı toplanarak sahile getirilip bir geminin ambarlarına konuldular. Gemi Karadeniz’e açıldı ve denizin ortalarına gelince kapaklarını açıp insanları canlı olarak suya bıraktılar. İşte vahşet budur! Soykırım budur!”.
.jpg)
Kırım Tatarlarının bugünkü durumunu da değerlendiren Kurt şunları söyledi:” Kırım’da Tatarlar yine zordadır. Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde emniyet müdürü iken vahşet sürgün olayını “Haklı” bulduğunu söyleyen Mogilyov denen bir habis ruh, Kırım’a Başbakan olarak atanınca tehditler, tahrikler yeniden hız kazanmaya başladı. Kırım Tatar Milli Meclisi tüm bu olumsuzlara karşı insani, hukuki mücadelesini vermeye devam ediyor” dedi.
Tekirdağ Şube Başkanımız Osman Kurt, Kırım Tatarlarının Ukrayna Devleti’nden istediği acil talepleri bildirerek konuşmasını bit