•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Kırım’ın Rusya tarafından işgalinin 3. Yıldönümü münasebetiyle, 26 Şubat 2017 tarihinde Derneğimiz İstanbul Şubesi’nin organize ettiği protesto gösterisinde İstanbul, Kırım için yürüdü. Haksızlıklara ve işgale kayıtsız kalamayan pek çok insan, Rusya’nın baskılarına boyun eğmeyen Kırım Tatarlarının sesine ses oldu.Takribi saat 14:00’de Galatasaray Lisesi önünde toplanan yürüyüş grubu daha sonra Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde bulunan Rusya Federasyonu Konsolosluğu’na ilerledi.

    Kırım Tatar ve Türk bayraklarının dalgalandığı yürüyüş esnasında vatandaşlardan kayıtsız kalmayan kimseler de, aileleriyle birlikte protestoya eşlik etti. Böylece İstanbul, Rusya’nın işgalinin üçüncü yılında, baskı ve zulüm altında varlığını sürdüren Kırım Tatarlarına, işgal altındaki vatan Kırım’a bir kere daha ses verdi.

    Rusya Konsolosluğunun önüne gelindiğinde önce İstiklal Marşı, ardından Kırım Milli Marşı "Ant Etkenmen" okundu. Kırım Tatarlarının antlı şehidi Numan Çelebi Cihan başta olmak üzere geçmişten günümüze Rus zulmü altında can veren, Kırım milli davası uğrunda hayatını gözden çıkaran kahramanların ruhlarına Bünyamin Aksungur tarafından okunan dualar ile yad edildi .

    Duanın ardından Derneğimiz Şube Başkanı Celal İçten’in kaleme aldığı işgali kınayan basın açıklaması, Elif Yücel taradından okundu.

    Basın açıklamasında şu sözleri kaydedildi:

    27 Şubat 2014 tarihinde gözü dönmüş Rusya uluslararası hukuk, antlaşma, kurallar ve barışı hiçe sayarak Kırım’ı işgal etmiştir. Bu tarihten bu yana üç yıl geçmesine rağmen işgal sürmektedir.

    Kırım, Kırım Türklerinin ebedi vatanıdır!

    İşgalin başladığı ilk günden itibaren Kırım’da, dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’deyaşayan Kırım Tatarları, 233 yıllık acı ve gözyaşı dolu tarih ve tecrübesinden aldığı ağır ve acı derslerle Rusya’nın bu ahlaksız ve barbarca işgaline karşı olduklarını, işgali asla tanımayacaklarını bütün dünyaya ilan etmiş ve mücadelelerine yılmaksızın devam etmektedir.

    Bu süre zarfında işgalciler işgali meşrulaştırmak ve kabul ettirmek için her türlü aşağılık yöntemi uygulamış ve uygulamaya devam etmektedir.

    Üç yıllık süre zarfında Kırım Tatarları ev aramaları, gözaltılar, tutuklamalar, insan kaçırma ve adam öldürme gibi baskıların ve suçların mağduru olmuş, millî basın ve yayın organları kapatılmış, millî okullarında “kitap yokluğu” bahanesiyle anadilde eğitim almaları engellenmiş, Rus okullarında Kırım Tatarca ders almak için dilekçe veren ailelere tehditle dilekçeleri geri aldırılmış, millî düşünce ve fikre sahip Kırım Tatarları işlerinden atılmış, sokakta anadilde konuştukları için darp edilmiştir. Camilerimizde din adamlarımız baskı altındadır.

    İşgalciler, bununla da kalmamış Kırım Tatarlarının özyönetim organı Kırım Tatar Millî Meclisi’nin mal varlığına el koymuş, Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğluve Meclis Başkanı RefatÇubarov ile bazı önde gelen Kırım Tatar aktivistlerinin Kırım’a girmesini yasaklamış, Meclis Başkan yardımcısını tutuklamış, bir diğer Meclis Başkan yardımcısı Bahçesaray eski valisi Hilmi Ömer sağlık durumunun elverişsiz olmasına bakmadan Sovyet dönemine eş değer bir uygulama ile akıl hastanesinde tutmuştur. Bugün Kırım’da işgale karşı çıkan 32 kişi tutukludur, 15 kişi ise kaçırılarak kayıplara karışmıştır. 3 Kırım Tatarının işkence ile öldürülmüş cesedine ulaşılmıştır.

    İşgal altındaki vatanımız Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının can ve mal güvenliklerinin sağlanması için hiçbir taviz verilmeyecektir. Kırım’ı işgali altında tutan Rusya, Kırım’ın yerli halkı olan Kırım Tatarlarının güvenliklerinden, iktisadi ve sosyal hayatlarından, işgal dolayısıyla maruz kaldıkları her türlü zarardan sorumludur.

    Tarih boyunca Kırım Tatarlarını yok etme kastıyla hareket eden zihniyetin vatanımız Kırım’daki işgalinin derhal sona erdirilmesi gereklidir. Rusya Federasyonu’nun 2014 yılında milletlerarası hukukun ve insan haklarının bütün normlarını ayaklar altına alarak, vatanımız Kırım’ı işgal etmesi, dahası onu tek taraflı olarak ilhak ettiğini ilan etmesi asla ve hiç bir şart altında kabul edilemez.

    Stalin ruhlu Putin ve onun Kırım’daki soytarıları ile ağızlarından salyalar akan hain işbirlikçileri iyi bilmeliler ki, küllerinden defalarca doğan Kırım Tatar halkı,  Antlı şehitimiz Numan Çelebicihan’ın açtığı nurlu yoldan ve liderimiz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun izinden asla geri dönmeyecektir.

    Ukrayna’nın toprak bütünlüğünden ve Kırım’da Ukraynalılarla birlikte barış ve huzur içinde yaşamaktan yana olan İstanbul Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak Kırım’da yaşanan bu olayları büyük bir kaygı ile izlemekte ve şiddetle kınamaktayız.

    Unutulmayacak bir gerçek vardır: o da Kırım, Kırım Tatar Türklerinin ebedi vatanıdır.

    İstanbul Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak işgali hiçbir şart altında tanımadığımızı, sonuna kadar Kırımda yaşayan halkımızın Kırım Tatar Milli Meclisinin, Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatının ve Liderimiz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun yanında ve emrinde olacağımızı kamuoyuna duyururuz.

    Yücel’in okuduğu basın açıklamasından sonra Derneğimiz Şube Başkanı Celal İçten, Şube Başkan Yardımcıları Melih Cilsim ve Emre Türedi tarafından konsolosluğun önüne siyah çelenk bırakıldı.

    Kaynak ve Foto: QHA (Kırım Haber Ajansı)

    Pin It