Holodomor, Ukrayna’ya Dayatılan Açlık (1932-1933) başlıklı panel Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği ve AVİM işbirliğiyle 4 Aralık 2018 Salı günü Ankara Millî Kütüphane-Yunus Emre Salonu’nda düzenlendi.
Genel Başkanımız Mükremin Şahin, yönetim kurulu üyelerimiz, Kırım Vakfı yönetim kurulu üyeleri ve akademisyenlerden oluşan bir dinleyici topluluğuna hitap eden panel saat 14.00’te başladı.
Panelin açılış konuşmalarını Eski Büyükelçi-AVİM Başkanı Alev Kılıç ve Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha yaptılar. Kılıç konuklara hoş geldiniz dedikten sonra kısaca “Holodomor” hakkında bilgi verdi, Holodomor’un Ukrain dilinde “açlıkla öldürmek” anlamına geldiğini ve son yıllarda Ukrayna müfredatının önemli bir parçası olduğunu belirtti. Sybiha ise bu trajedinin tanınması için gösterdikleri çabaya destek olan herkese teşekkür etti. Günümüzde Kremlin’in hâlâ benzer trajediler yaşatmakta olduğunu söyleyen Sybiha yaşananların tekrarlanmaması için farkındalığın önemi üzerinde durdu. Sözlerini bir Türk atasözü ile bitirmek istediğini ifade ederek: “Eğer bir dost neşenizi paylaşırsa 2 katına çıkar, trajedinizi paylaşırsa 4 katına çıkar. Acımızı paylaştığınız için hepinize teşekkür ediyoruz” dedi.
Holodomor esnasında hayatını kaybedenlerin anısı için yapılan 1 dakikalık saygı duruşunun ardından moderatörlüğünü AVİM Analisti Mehmet Oğuzhan Tulun’un yaptığı panele geçildi.
İlk konuşmacı Ukrayna Güvenlik Servisi Arşiv Direktörü Andriy Kohut “Emirler, Tanıklıklar, Fotoğraflar: Holodomor Hakkındaki Sovyet Özel Servisleri Arşivleri” başlıklı sunumunda yaşananların bir insanlık suçu olduğu vurgusunu yaptı. Yaşananların sebebinin SSCB ve Stalin’in baskıcı rejimi esnasında Ukrayna halkının direncini kırmak olduğunu ifade ederek arşiv belgeleri, kayıtlar ve kişisel belgeler-mektuplara dayanarak yapılan uygulamaların sonuçlarını istatistikler vererek anlattı. Kohut bu belgelerin bir kısmının Alman kaynaklarına dayandığını ve KGB’nin en büyük arşiv kaydı olduğunu söyledi. Ayrıca bu konudaki çalışmaların hâlâ devam etmekte olduğunu ifade ederek bu araştırmalar sırasında destek vermek isteyen herkesle birlikte çalışabileceklerini belirtti.
Ukrayna Tarih Enstitüsü-Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi üyesi Prof. Stanislav Kulchytsky ise “Ukrayna’da 1932-1933 Açlığı: Holodomor’un Anatomisi” başlıklı bir sunum yaptı. Kulchytsky konuşmasına Rusya tarafından uygulanan bu baskı rejiminin Ukrayna, Kuban ve Alt Volga bölgesinde uygulandığını söyleyerek başladı. Bu bölgelerdeki halkın %70’nin Ukrain olduğunu söyleyen Prof. Stanislav Kulchytsky, SSCB totaliter rejimine en büyük karşı duruşun burada olduğunu belirterek Holodomor’un sosyal yönü üzerinde durdu ve tarihsel süreci hakkında blgi verdi.
Kısa bir aradan sonra panelin ikinci bölümüne geçildi. Bu bölümde ilk konuşmayı AVİM Kıdemli Analisti Dr.Turgut Kerem Tuncel yaptı. Tuncel “Ulusal Kimlik Arayışında Ukrayna’nın Tarihini Yeniden Kavramsallaştırması” başlıklı bir sunumuna tarihsel bir arka plan vererek, Ukrayna’nın devlet olarak oluşum sürecini anlatarak başladı. Daha sonra da Ukrain millî kimliğinin ortaya çıkışı hakkında bilgi verdi. Ardından da Holodomor’un bir soykırım olarak kabul edilerek anma etkinliklerinin başlangıcını anlattı. Ayrıca 1987’den bugüne Ukrayna’da siyasi makamların bu konudaki tutumları ile ilgili bilgi verdi.
Son konuşmacı Hukuk Doktoru-Emekli Büyükelçi-BM İnsan Hakları Konseyi Ukrayna Eski Temsilcisi Prof.Volodymyr Vasylenko, “1932-1933 Yıllarında Ukrayna’da Yaşanan Holodomor’un Hukuki Değerlendirmesi” başlıklı sunumuyla konunun hukuki boyutu üzerinde durdu. İlk olarak BM’nin Holodomor ile ilgili attığı adımlar üzerine bilgi verdi. Holodomor’un ispat edilmesi konusunda bir belgeye ya da kanıta ihtiyaç olmadığını söyledi. Burada Ukraynalıların tarih sayfasından silinmesi için açık bir niyet olduğunun aşikar olduğunu, halka bu açlığın dayatıldığını, Ukrain halkına örneği görülmemiş bir ceza verildiğini ifade etti. “Bu Ukrayna halkına karşı işlenmiş bir suçtur. Bu Stalin ve ardıllarının Ukrayna’nın bir devlet olmasını engelleme çabalarıdır” dedikten sonra Holodomor’un bir soykırımı içeren bütün unsurlara haiz olduğunu belirtti.
Panelistlerin sunumları sonrasında konukların soruları cevaplandırıldı. Katılımcılara teşekkür belgelerinin sunulması ile de panel sona erdi.