•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Kurucusunun Derneğimiz olduğu Kırım Vakfı’nın “Tarih ve Kültür Konferansları” çerçevesinde Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava ile düzenlediği “Kırım Tatar Türkçesi” adlı konferans 31 Mayıs 2025 tarihinde gerçekleştirildi.

    Ulku Aksel

    Genel Merkezimizin ve Kırım Vakfı’nın bulunduğu Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisindeki “Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi’nde gerçekleşen konferansın takdimi Kırım Derneği Genel Sekreteri Ülkü Aksel tarafından yapıldı.

    Tuncer Kalkay2

    Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Türkiye’de Kırım konusunda yapılan çalışmaların “Tarih ve Kültür Konferansları” kapsamında konu edindiklerini, bugüne kadar gündeme aldııkları 15. konferans olan bu programda Kırım Tatar Türkçesi’ni gündeme alarak Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava’yı konuk ettiklerini, 2025 yılında yapılan 6 konferansın da kadın konuklar tarafından verildiğini, tarihte olduğu gibi bugünde Kırım Tatar kadınlarının başarılı çalışmaları ile ön planda olduğunu, ailelerinde yüklendikleri onlarca işe rağmen, mucizeler yaratarak iş ve akademik hayatlarında da çok önemli işlere imza attıklarını ifade etti.

    1

    Sava, konferansta, “W. Radloff’un Derlemelerine (Proben) Göre Kırım Tatar Türkçesi” isimli eseri çerçevesinde Kırım Tatarcanın bilimsel ve tarihsel yönlerini ele aldı.

    2

    Sava, W. Radloff’un Derlemelerine (Proben) Göre Kırım Tatar Türkçesi” adlı Yüksek Lisans tezinin 2008 yılında kabul edildiğini , uzun zaman sonra Türkoloji alanından çıkan yeni kaynaklar ile revize edildiğini özellikle Kırım Tatarca ile ilgili dil bilgisi bölümlerinin genişletildiğini, Türkiye Türkçesi ile Kırım Tatarcası arasındaki benzerlikler ve farklılıkların örnek tablolarla açıklandığını, Radloff’un kullandığı özel transkripsiyon alfabesinin detaylandırılarak metinlerin okunabilirliğin artırıldığını kaydetti.

    3

    Sava, eserin ilk bölümünde Kırım Tatar edebiyatı ve dili hakkında genel bilgiler sunulduğunu belirterek “Kırım Tatar Türkçesine dair farklı adlandırmalar karşımıza çıkıyor. Kırım Tatarcası, Kırım Tatar Türkçesi, Kırım Tatarca gibi farklı adlar olmakla beraber hepsi aslında aynı şeyi ifade etmektedir.” dedi.

    a8aa8216 1c11 4b96 ac05 68e3b6b79335

    Sava, Tatarcanın adlandırılmasına yönelik “Bunun anlam adlandırmasını bazı yerlerde, hakemliklerimde de düzeltiyorum çünkü biz Tatarca deyince direkt Kırım Tatarcayı anlıyoruz ama genel literatürde ve Türkoloji’de Tatarca denildiği zaman Kazan Tatarca anlaşılıyor. O yüzden her makalede ya Kazan Tatarca diye belirtmek gerekiyor ya da Kırım Tatarca şeklinde yazmak gerekiyor.” ifadesine yer verdi.

    4

    Kırım’ın 40 hanından 30 kadarının şair olduğunu, bu hanların da şiirlerinde Osmanlıca kelimeler ile birlikte Kırım Tatarca kelimeler kullandığını dolayısıyla Osmanlıcanın etkisinin görüldüğünü belirten Sava, halk ozanı (söz ustası) olan “Keday”ların Kırım Tatarcanın yaşaması ve gelişmesinde çok önemli yerleri bulunduğunu anlattı.

    af5dac67 5514 441f bdac 632b96549802

    Kırım Hanlığı’nın 1783’teki Çarlık Rusya’nın işgaliyle birlikte 100 yıl sürecek karanlık bir dönemin başladığını ifade eden Sava, “Çünkü ilk işgalle birlikte tabii ki işgalin verdiği o kötü dönem, önce oradaki medreselerin kapatılması, camilerin kapatılması, eğitim veya herhangi bir kuruma müsaade etmemeleri gibi durumlar edebiyata ket vurulmasına sebep oluyor ve ilerleme ne yazık ki duruyor. 1883’te İsmail Bey Gaspıralı’nın çıkardığı Tercüman gazetesine kadar olan dönemde ne yazık ki basılı bir esere rastlamamız mümkün olmuyor. Sadece iki tane karşılıklı konuşma kılavuzları karşımıza çıkıyor. Öte yandan 100 yıl içerisinde iki ya da üç kitabın basılmış olması, o medeniyetin ilerlemesinde ne kadar büyük zulümlerin olduğunun göstergesidir.” ifadesini kullandı.

    5

    Radloff’un Türk dünyasının dört bir yanında yaptığı derlemelerden oluşturduğu “Proben” olarak kısaltılan 18 cildi çeviri ve 10 cildi derleme olan eserinden bahseden Sava, “Çünkü az önce söylediğim, 1783'ten 1883'e kadar hiçbir şey basılmadı, herhangi bir çalışma gündeme gelmedi. Ama 100 yıl sonrası, yani 1890'larda, hala Kırım Tatarlarının arasında nelerin konuşulduğunu, nelerin anlatıldığını, dil malzemesi açısından, söz varlığı açısından, belki de bugün karşılaştırma yapabiliyoruz edebiyat dilimize, o malzemeler açısından bize büyük bir imkân sağlamış oluyor.” şeklinde konuştu.

    Giris

    Konferansın sonunda Sava, katılımcılardan gelen soruları cevaplandırdı.

    Plaket

    Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Doç. Dr. Işılay Işıktaş Sava’ya vermiş olduğu konferans ile “Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları”na yapmış olduğu katkı dolayısıyla günün anısına plaket takdim etti.

    imza

    Konferansın ardından kitabın yazarı Sava, katılımcılara imzaladığı kitapları takdim etti.

    Pin It