Ukrayna’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterdiği, Hansaray’ın reastorasyon adı altında tahrip edilmesini konu alan “Hansaray: Dün, Bugün, Yarın (?)” adlı panel ve fotoğraf sergisi 28 Nisan 2018 tarihinde Ankara’da Gazi Üniversitesi Gazi Konser Salonu’nda gerçekleştirildi.
Panel öncesi Hansaray’ın önceki durumu ile restorasyon adı altında yapılan tahribatların gösterildiği fotoğraf sergisine ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi.
İki oturum şeklinde düzenlenen panelin ilk oturumuna konuşmacı olarak, Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Beksaç, Arkeolog Doç. Dr. Aliye İbrahimova ve Tarihçi Dr. Nicole Kançal-Ferrari katıldı.
Panel başlamadan önce, panele katılamayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bilim ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TOBB Rektörü Prof. Dr. Adem Şahin ile bazı Milletvekillerinin mesajları okundu.
Panelin açılışında Genel Başkanımız Mükremin Şahin bir konuşma gerçekleştirdi.
"Hansaray'ın Restorasyon Adı Altında Tahribatı Üzüntü Verici"
“Kırım’ın içinde bulunmuş olduğu durumu en güzel şekilde yansıtan tarihi mirasımız Hansaray’ın restorasyon adı altında tahribatı üzüntü vericidir.” diyen Şahin, restorasyon çalışmaları adı altında Kırım’ın Tatarsızlaştırılması ve Müslümansızlaştırılması ile Kırım Tatar kültürünün yok edilmesine uğraşıldığını belirtti. Şahin, Kırım’ın 4 yıldır Rus işgali altında bulunduğunu ve bu işgali diğer devletlerin tanımadığını da ifade etti.
Kırım Gelişim Vakfı ile Kırım Tatar Teşkilatları Platformu İcra Heyeti Başkanı Ümit Şilit de bir konuşma yaptı. Şilit, yakın zamanda yapılacak etkinliklerden de bahsetti.
Beksaç: “İnsanlığın Mirası Olan Büyük Bir Anıt”
Pek çok tarihi yapının restorasyon çalışmasında bulunduğunu belirten Prof. Dr. Beksaç, Hansaray için “insanlığın mirası olan büyük bir anıt, büyük bir sembol” ifadelerini kullandı.
Kırım’ın insanlık tarihi açısından önemli bir merkez olduğunu söyleyen Beksaç, “Avrupa ile Asya’nın birleşip kaynaştığı bir nokta. Sanat tarihi verilerinden, arkeolojik verilerden bunu anlıyoruz” dedi.
Hansaray, Kırım Türklerinin Tapusudur”
Bahçesaray ve Hansaray’ın Türk-İslam kimliği açısından bir sembol olduğunu belirten Beksaç, Hansaray’ın restorasyon adı altında yok edilmeye çalışılmasının nedenini şu sözlerle açıkladı: “Hansaray Kırım Türklerinin tapusudur. Hansaray, Kırım Tatarlarının Türk dünyası içindeki var oluşunun bir sembolüdür".
“Betonlama, Tarihi Bir Anıt İçin Utançtır”
“Bir akademisyen olarak sonuna kadar bu restarasyonun karşısındayız.” diyen Beksaç, betonlamanın tarihi bir anıt için utanç olduğunu belirterek, bir akademisyenin yapması gerekenin bu restorasyona karşı çıkmak olduğunu vurguladı.
Arkeolog olan Doç. Dr. Aliye İbrahimova ise bölgedeki arkeolojik çalışmaların nasıl başladığını anlattı.
İbrahimova, bölgenin yapısıyla ilgili önemli bilgiler de paylaştı.
Hansaray’ı en iyi bilen biri olan Tarihçi Dr. Nicole Kançal-Ferrari, Hansaray’ın neden önemli olduğu konusuna değindi. Hansaray hakkında tarihi bilgiler veren Ferrari, Hansaray’ın Kırım Hanlığı’nın idare merkezi olduğunu söyledi. Hansaray’ın büyük bir kısmının 1700’lü yıllarda Ruslar tarafından tahrip edildiğini ifade eden Ferrari, bugünkü Hansaray’ın 1800’lü yıllarda inşa edildiğini söyledi.
Osmanlıdan Doğrudan Etkilenmiş Tek Saray
Hansaray Osmanlı’dan doğrudan etkilenmiş tek saray olduğu bilgisini paylaşan Ferrari, “Hansaray Osmanlı’nın Karadeniz’in diğer tarafındaki tek temsilcisidir” dedi. Hansaray’ın o dönemdeki Osmanlı Mimarisine de ışık tuttuğunu söyledi. Hansaray’ın Kırım Tatarlarının milli kimliğinin somut temsilcisi ve tüm insanlığın ortak mirası olduğunu olduğunu belirten Ferrari, “bu konuda oldukça duyarlı olmalıyız” dedi. Hansaray’ın bahçe mimarisi açısından da oldukça önemli olduğunu belirten Ferrari, Hansaray ve çevresinin UNESCO dünya mirası listesine alınması için başvurulduğunu ve bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade etti.
İkinci oturumun ilk konuşmacısı olan Prof. Dr. Anatoliy Antonyuk, 30 yıldır restorasyon konusunda çalıştığını ve savaş bölgelerinde zarar görmüş olan mimari eserlerin nasıl düzeltilebileceği konusunda faaliyette bulunduklarını ifade etti.
Antonyuk: “Restorasyonda Siyaset Ve Din Olmaz”
"Kırım’ın işgalinden sonra, Kırım’ın eşsiz yadigarını, genetik kodunu ve kültürünü kaybetmek üzereyiz.” diyen Antonyuk, “Ukrayna öyle bir bölge ki tarih içinde pek çok etnik grup geçti, hepsi de kendi izini bıraktı.” ifadelerini kullandı.
Restorasyonun önemli prensipler gerektirdiğini belirten Antonyuk, “restorasyonda siyaset ve din olmaz” dedi ve gerçek restorasyon için ne gerekiyorsa bunu yapmak için çalışacaklarını da ifade etti.
Son olarak, restorasyonun yeni malzemelerle yapıldığını belirten Antonyuk, bu durumun Kırım Tatarlarına haksızlık ve saygısızlık olduğunu ifade etti.
Hansaray'ın Yok Edilme Tarihi
Bilkent Üniversitesinden Prof. Dr. Hakan Kırımlı ise “Hansaray’ın yok edilme tarihini” anlatarak konuşmasına başladı. Kırımlı, “Bu siyasi bir hikaye“ dedi.
Hansaray hakkında önemli bilgiler paylaşan Kırımlı, Hansaray’ın Çarlık Rusyasını rahatsız ettiğini, ve savaş dönemlerinde kısmen hastane kısmen depo olarak kullanıldığını belirtti.
1917’de Kırım Tatar Kongresi’nin kurulduktan sonra ilk oturumunu Hansaray’da yaptığını ifade eden Kırımlı, defalarca Rus saldırısına maruz kalan Hansaray’ın buna rağmen unutulmadığını da belirtti.
Kırımlı: "Kırım Tatar Halkına Boyun Eğdiremiyorlar"
“Kırım Tatar halkına bir türlü boyun eğdiremiyorlar, susturamıyorlar” diyen Kırımlı, "Kırım Tatarları olmasa Kırım’ın işgaline herkes ‘oldu bitti’ demeye hazır” ifadelerini kullandı.
Kırımlı, Putin’in Kırım’daki Tatar halkını sadece folklorik, etnik ve egzotik olarak, küçük bir etnik grup gibi görmek istediğini ve Putin Rusyasında Tatarların ancak böyle kabul görebileceğini belirtti.
Tamir Adı Altında Tahrip
Kasıtlı olarak Kırım Tatar tarihinin tahrip edildiğini söyleyen Kırımlı, “esas trajikomik olan, olay hakkında bilgisi olmayan kişilerin de propaganda amaçlı kullanılması” dedi.
Kırımlı, Hansaray’ın bugünkü durumunu şu sözlerle özetledi: “Bir yandan tahrip ederken bir yandan da bilgisiz insanlara tamir ediyoruz görüntüsü veriyorlar.”
"Restorasyon Demek İçin Utanmak Gerekir"
Kırım’dan gelen Edem Dudakov ise restorasyon sırasında yapılan tahribatların detaylarını anlattı. Dudakov, “buna restorasyon demek için utanmak gerekir“ dedi.
Son konuşmacı olan Bahçesaray Tarih ve Kültür Milli Parkı’nın eski Müdürü Elmira Ablâlimova, Rusya’nın Kırım kültürüne karşı asimilasyon uyguladığını ifade eden Ablâlimova, “Kırım Tatar halkına ait tarihi ve kültürel mirasın ve miras kapsamına giren yapıtların korunması büyük önem kazanmaktadır” dedi. Ablâlimova, bu konudaki girişimler hakkında da bilgi verdi.
Kaynak: QHA