Kuruluş işlemlerini 20 Ağustos 2024 tarihinde tamamlayarak faaliyetlerine başlayan “Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği”nin halka açık ilk etkinliğinde Şefika Gaspıralı anlatıldı. Bu çerçevede “Kadın Aydınlanmasının Öncülerinden Şefika Gaspıralı” adlı panel Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisindeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde 5 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirildi.
Panelin konuşmacıları; yazar Serra Menekay “Bir kadın hareketi lideri olarak Şefika Gaspıralı”, Azerbaycan Kültür Derneği Kadın Kolları Başkanı Nesrin Askeran Ünal “Azerbaycan’dan Türkiye’ye Şefika Gaspıralı”, Şikago Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Bölümünde araştırmacı olarak görev yapan Gül Banu Kayır Üçsu “İlmî kaynaklarda Şefika Gaspıralı” ve son olarak Şefika Gaspıralı’nın soyundan gelen, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans yapmakta olan Gülnara Seyitvaniyeva “Şefika Gaspıralı ve Aile” başlıklı konularda sunumlar yaptı.
Panel, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel ile Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin’in konuşmalarıyla başladı.
Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği hakkında bilgi verdi. Birliğin çalışmalarının yalnızca Kırım’da, Ukrayna’da veya Türkiye’de ses bulmasını değil, tüm uluslararası topluma ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Yüksel, kadın birliğindeki ilk etkinliğin Şefika Gaspıralı’nın tanıtılması hususunda olmasının büyük bir önemi olduğunu ifade etti.
İlk konuşmacı yazar Serra Menekay, Şefika Gaspıralı’yı konu alan kitabı “Şefika”yı yazarken ulaştığı bilgileri aktardı. Menekay, konuşmasına Şefika Gaspıralı’nın hayatından, babası, "Dilde, fikirde, işte birlik" şiarının büyük öncüsü, fikir adamı, eğitimci ve yazar, yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’nın faaliyetlerinden bahsederek başladı. Şefika Gaspıralı’nın Tercüman gazetesindeki faaliyetlerinden, Usul-i Cedid okullarından, Alem-i Nisvan dergisinden bahseden Menekay, Türk Müslüman Kadın Hareketinin başlamasında Tercüman gazetesinin etkili olduğunu vurguladı. Şefika Gaspıralı’nın destekleriyle Tercüman gazetesinin tüm Rusya’daki Türk kadın örgütlenmesinin basın organı haline geldiğini ifade etti. Konuşmacı, Tercüman gazetesinde babasının yanında çalışan Şefika Gaspıralı’nın, Türk kadın hareketinin tohumlarını atan annesi Zöhre Hanımdan bu tohumları miras aldığını vurguladı.
Menekay, 1917 yılında Kırım’da yapılan Kurultay seçimlerinde, 5 kadın milletvekilinin Şefika Hanımın sürdürdüğü kadın hareketi sayesinde Kırım Tatar Milli Kurultayı’na seçildiğini belirtti. Menekay, Türk kadın hareketinde ilk olmayı başarmanın sırrının yüksek entelektüel düzey ve yüksek ahlak düzeye sahip olmak olduğunu vurguladı. Ayrıca Menekay, Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun şu sözünden bahsetti:
Bizim milli hareketimizin prensiplerinden birisi silah kullanmamaktır. Terör kullanmak İslam prensiplerine, İsmail Gaspıralı’nın presiplerine aykırıdır. Bir hareketin arkasında masum insanların kanı dökülecek olsa, bir çocuğun göz yaşı dökülecek olsa o başarı, başarı değildir.
Menekay, konuşmasını Şefika Gaspıralı’nın sözleriyle bitirdi:
Şimdi bana göre bir kadın hareketine katılan kadınların öncelikle düşünce sistemlerinin kafa yapılarının gelişmiş olması gerekir. Bu kadınlar her türlü kompleksin ve kişisel menfaat hesapları gibi şeylerin üzerine çıkmayı başarabilmelidir. Manevi yönleri güçlü olmalıdır. Tolerans sahibi ve anlayışlı kişiler olmalıdırlar. Halktan kopuk hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. O yüzden halkla iç içe ilişkiler içinde olmalıdırlar. Böyle bir harekete kalkışanlar akıl almaz anlamsızlıklar ve dirençle karşılaşabileceklerini bilmeli ve bu durumda metanet gösterme erdemine sahip olmalıdırlar. Yürekleri vatan aşkı ve millet sevgisiyle dolu olmalıdır. Davalarına büyük bir samimiyetle bağlı, fikirleri ve imanları güçlü, milli konularda ilim, irfan sahibi olmalıdırlar. Böyle kadınlar arttıkça zaten toplum da yücelir. -Şefika Gaspıralı
Panele çevrimiçi sunumu ile katılım sağlayan Gül Banu Kayır Üçsu, ilmî kaynaklarda Şefika Gaspıralı’ya yer verilmesinden bahsetti. Şefika Gaspıralı üzerine yoğunlaşan çalışmaların onun etkin olduğu “kadın hakları, eğitim ve yayıncılık” alanlarını kapsadığını belirtti. Şefika Gaspıralı’nın kadın haklarını ele aldığı, kadın haklarını iyileştirmek adına faaliyetlerde bulunduğunu ve kadın hareketlerinin öncüsü olduğunu vurgulayan Üçsu, aynı zamanda Müslüman kadın örgütlenmesiyle feminizm hareketinin de başlangıcını temsil ettiğini vurguladı.
Azerbaycan Kültür Derneği Kadın Kolları Başkanı Nesrin Askeran Ünal ise Şefika Gaspıralı’nın 89 yıllık hayatında doğup büyüdüğü topraklar olan Kırım’dan, evlilik nedeniyle geldiği Azerbaycan’dan ve canını korumak adına evlatlarıyla göç ettiği Türkiye’deki yaşamından bahsetti. Konuşmacı Ünal, Şefika Gaspıralı’nın hayatının geçtiği bu üç toprağın da Türk toprağı olmasının, yaşadığı acılara en büyük teselli olduğunu vurguladı.
Ünal, Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin ideoloğu ve ikinci Başbakanı Nesip Yusufbeyli ile evlenerek Azerbaycan gelini olan Şefika Gaspıralı’nın Azerbaycan için de büyük önem taşıdığını belirtti. Konuşmacı Ünal, önemli şahsiyetlerin eşi ve kızı olmasının yanı sıra Şefika Gaspıralı’nın Azerbaycan’daki kadın hareketlerine katılmasıyla ve oradaki kadın sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim kurmasıyla da kendi başına önemli bir şahsiyet haline geldiğini vurguladı.
Şefika Hanım’ın eşi Nesip Bey’i kaybetmesinin ardından Azerbaycan’da zor zamanlar yaşadığını belirten Ünal, Mustafa Kemal Atatürk’ün Bolşevik İhtilali ile işgal edilen Türk topraklarında neler yaşandığından haberdar olmak için bir mümessillik kurduğunu belirtti. Azerbaycan’daki mümessilin Memduh Şevket Esendal olduğunu ifade eden Ünal, Esendal’ın Şefika Gaspıralı’yı çocuklarıyla birlikte trene bindirerek Türkiye’ye gönderdiğini kaydetti. Bir süre Kars’ta durduktan sonra İstanbul’a gelen Şefika Gaspıralı’nın burada da boş durmadığını ve çeşitli yerlerde çalıştığını, Kırım Müslüman Cemiyeti ve Kırım Kadınlar Birliğinde aktif rol aldığını belirtti.
Ünal, son olarak Şefika Gaspıralı’nın 1930 yılında duyurduğu bir bildiride kullandığı şu cümlelere dikkat çekti:
Kırım demografik olarak soykırıma tabi tutulmaktadır. Kırım nüfusu azaltılmaktadır. Bir tarih gelecek, Kırım’da Kırım Tatarı kalmayacak.
Panele konuşmacı olarak katılım sağlayan Şefika Gaspıralı’nın soyundan gelen ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans yapmakta olan Gülnara Seyitvaniyeva da Şefika Gaspıralı’nın soyundan ve aile ilişkilerinden bahsetti.
Gaspıralı ailesinin detaylı olarak soy ağacını çıkaran Seyitvaniyeva, Şefika Gaspıralı’nın soyundan şahsiyetleri anlatarak konuşmasını sonlandırdı.
Panelin sonunda “Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği”nin kurucu üyeleri katılımcıları selamladı.
Kaynak: QHA