Genel Merkezimiz ile Kırım Ailesi ortaklığında organize edilen “1944 Kırım Tatar Sürgünü 80. Yıl Anma ve Kırım Tatar Gençler Çalıştayı Açılış Programı” 17 Mayıs 2024 tarihinde, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ev sahipliğinde icra edildi.
YTB’nin destekleriyle düzenlenen etkinliğe; YTB Başkanı Abdullah Eren, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Litvanya’nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis, Genel Başkanımız Mükremin Şahin, Kırım Ailesi kurucusu Anife Kurtseitova, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Çeçen İçkerya Cumhuriyeti Türkiye ve Ortadoğu Temsilcisi Abdûlhakim Şaptukayev, Çeçen halkı temsilcileri, Büyükelçiliklerin ve YTB'nin çalışanları ile çok sayıda kişi katıldı.
Program kapsamında Kırım Tatar Kültür ve Sanat Sergisi açıldı. Sergide Kırım Tatarı Rüstem Emin’in sürgünle alakalı çizimleri ile Kırım Tatar geleneksel kıyafet ve eşyalar yer aldı.
"UNUTULMAMASI GEREKEN BÜYÜK BİR DRAM"
Anma programının sunuculuğunu üstelenen Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin sözlerine, “1944 yılı SSCB coğrafyasında yaşayan pek çok kardeş topluluk için İkinci Dünya Savaşı’nın acılarıyla birlikte sürgünlerin de yaşadığı bir yıl olarak tarihte yerini aldı” ifadeleriyle başladı. Unutulmaması gereken büyük bir dramın yaşandığını vurgulayan Şahin, “Kırım Tatarları, Ahıska Türkleri, Çeçenler, İnguşlar, Kalmuklar, Malkarlar ve Karaçay Türkleri gibi kardeş toplulukların maruz kaldığı büyük acıyı unutmamak adına önemli çalışmalar yapılıyor” dedi.
Saygı duruşu ve akabinde İstiklâl Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda Ömer Özel, sürgünde ve sürgünden sonra açlık, hastalık ve çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybeden Kırım Tatarlarının ruhları için dua okudu.
"1944 YILI KARA BİR TARİHTİR"
YTB Başkanı Abdullah Eren gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs 1944 gününde sürgüne maruz bırakıldığını ve o günden sonra hayatta kalma mücadelesi verdiklerini anımsattı. Eren, “Bu topraklarda yaşayan halkların sürgüne gönderildiği 1944 yılı kara bir tarihtir. Aynı sürgünlerin art arda yaşandığını görebiliyoruz. Bunu en acı şekilde tecrübe eden ve buna rağmen bir kalmayı başaran Kırım Tatar toplumunu yaşatmayı başarmış olan bir millet var.” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı işgal etmesiyle Kırım Tatarlarının aynı acıyı bir kez daha tecrübe ettiklerini aktaran Eren, “Bugün zulüm hala devam etmekte. Kırım’daki kardeşlerimizle bağlantısı git gide azalmakta. Ne olursa olsun, Kırım Tatar davasını sürdüren büyüklerimiz sayesinde bu günlere geldik. Allah hepsine rahmet eylesin.” dedi. Eren konuşmasında, Kırım Tatarlarının özgürce vatan topraklarında yaşayacağı günleri görmeyi temenni etti.
Eren, YTB’nin Kırım Tatarlarını her platformda destek olduğunu ve önemli çalışmalara imza attığını kaydetti.
Ayrıca konuşmasında Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarına değinen Eren, savaşın bir an önce son bulmasını ve Kırım’ın işgalden kurtarılmasını umduğunu söyledi. Eren, sürgünde, savaşta ve dünya üzerinde katledilen toplumlara Allah’tan rahmet diledi.
KIRIM TATAR GENÇLER ÇALIŞTAYI'NIN AÇILIŞI YAPILDI
Program çerçevesinde ayrıca Kırım Tatar Çalıştayı açılışı yapıldı. Kırım Derneği Gençlik Komisyonu Başkanı Samet Cengiz konuşmasında 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü andı. Türk dünyasının önemli fikir insanı, Tercüman Gazetesinin kurucusu, yazar İsmail Bey Gaspıralı’dan örnek vererek Kırım Tatar aydınlarını anlatan Cengiz, Numan Çelebicihan, Abdürreşid Mehdi, Müstecib Ülküsal, Hasan Sabri Ayvaz ve Cafer Seydamet Kırımer gibi aydınların toplanarak, yaş (genç) Tatarlara örnek olduklarını ve Kırım Tatar millî davasını yürüttüklerini belirtti.
Cengiz, bu sene Yaş Tatarları olarak 10’uncusunu düzenledikleri çalıştay hakkında bilgi verdi. Cengiz, “Kırım’ın ve Kırım Tatar halkının her nerede olurlarsa olsunlar yaşam şartlarını iyileştirmek ve Kırım Tatar gençlerinin sesi olarak Kırım Tatar millî hareketine destek olabilmek kurultayımızın düzenlenmedeki amaçlarımız arasında yer almıştır” dedi.
"18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANINMALI"
Ardından Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin açılış konuşmasında Kırım Tatarlarının anayurtlarının ilk kez 1783’te işgal edildiğini ve daha sonra 1944 yılında sürgüne gönderildiklerini hatırlatarak nüfuslarının yarısını kaybettiklerini dile getirdi. Şahin, “Bu, bugün hukuktaki tüzel ve yasal metinlerde bir insanlık suçu olarak kabul edilen soykırım suçunun en bariz emsallerinden biriydi” dedi.
Şahin, söz konusu suçun sonuçlarının ortadan kaldırılmadığını, faillerinin cezalandırılmadığını aynı zamanda mağdur olan Kırım Tatarlarının gasp edilen haklarının da tazmin edilmediğinin altını çizdi. Şahin, Kırım Tatarlarının sürgününün devam ettiğini belirttiği konuşmasında, tüm dünya ülkelerine soykırımın tanınması için çağrıda bulundu.
Şahin konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bugün yaklaşık 20 ülkeye dağılmış olarak varlığını sürdürmeye çalışan halkımız geleceğini vatan Kırım’da inşa etme kararındadır. İsmail Bey Gaspıralı’lardan Abdürreşit Mehdi’lerden Numan Çelebicihan’lardan Bekir Sıtkı Çobanzade’lerden Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’lardan gelen mücadele geleneği günümüzde de nüksederek devam etmektedir. Etnik ve dini kavramları kullanmadan hukuk, adalet ve insan haklarını şiar edinen Kırım Tatar halkının mücadelesi mutlaka zafere ulaşacaktır.”
"AYNI ACIYI YAŞADIĞIMIZ KIRIM TATARLARININ NE HİSSETTİĞİNİ BİLİYORUZ"
Ardından Litvanya’nın Ankara Büyükelçisi Ricardas Degutis vatanlarından sürgün edilen Kırım Tatarlarını anma üzere düzenlenen program dolayısıyla etkinliği organize edenlere ve etkinliğe ev sahipliği yapan YTB’ye teşekkür etti. Degutis, Kırım Tatarlarının yüz yıllar önce Litvanya’ya geldiğini ve orada çok uzun zamandır yaşadıklarını vurgulayarak Kırım Tatarlarının Litvanya’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Büyükelçi, “Kırım Tatarları ülkemizin ve toplumumuzun gelişmesine önemli katkılarda bulunan son 50 yıldan bu yana öne çıkan bir toplumdur. Biz onları Litvanya’nın en eski fertleri olarak değerlendiriyoruz. 1944 senesi Litvanya için de önemli bir tarih. Bu tarihe baktığımızda sizin hissettiğiniz acıyı biz de hissediyoruz” diyerek Litvanya’nın da sürgüne uğradığını anımsattı. Aynı acıyı paylaştıklarını aktaran Degutis, Litvanya olarak soykırımı yaşatan ülkenin suçunu kabul etmesi ve özür dilemesi umuduyla yaşadıklarının altını çizdi. Degutis, Rusya’nın aynı acıları günümüzde de yaşatmaya devam ettiğini söyledi. Degutis, sürgüne uğrayan halkaların birlik olması gerektiğini ifade ettiği konuşmasını Türkçe bir şekilde teşekkür ederek sonlandırdı.
"STALİN KINANDI, ŞİMDİ PUTİN'İN İNSANLIK SUÇU KINANMALI!"
Açılış konuşması kapsamında kürsüye çıkan Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, katılımcıları Türkçe selamladı. “Halklarımız tarihi birbirine iç içe bağlı” diyen Bodnar, Ukrainlerle Kırım Tatar halkının birlikte zor dönemler atlattıklarını vurguladı. Bodnar iki halk olarak barış içinde yaşadıklarını ancak 2014 yılında Putin’in (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Kırım’ı işgal ettiğini, 2022 yılında ise Ukrayna’nın tamamına karşı işgal girişimi başlattığını ifadelerine ekledi.
Bodnar, “Maalesef bu savaş birçok hayat mal oldu. Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 25’i Rusların kontrolü, Kırım, Donbas işgal altında. On binlerce sivil yaşamını yitirdi. Ama biz mücadelemizi sürdürüyoruz. Ukrayna’da halklar Ukrainlerle birlikte bağımsızlığımız için mücadele ediyor” dedi.
Stalin’in işlediği suçun 80 yıl sonra kınandığını, aynı şekilde Putin’in işlediği insanlık suçunun da yakın zamanda kınanacağını belirten Bodnar, “Bu Ukrayna’nın savaşı değil, hepimiz savaşı” vurgusu yaptı.
UKRAYNA'DA KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ KURBANLARI ADINA ANIT AÇILACAK
Ayrıca bu sene Ukrayna’da 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü’ne ilişkin anıt yapılacağını duyuran Bodnar, YTB Başkanı Abdullah Eren’i ve Kırım Tatar diaspora yetkililerini anıtın açılışına davet etti. Bodnar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla Kırım’ı işgalden kurtaracağız. Sürgün ve soykırım kurbanlarını rahmetle anıyorum. Umarım bir sonraki anma programı Kırım’da gerçekleşir. Umarım özgürlüğün bayrakları yine Kırım Yarımadası’nda göndere çekilir” dedi. Bodnar sözlerini Türkçe bir şekilde, “Yaşasın Türkiye, Yaşasın Kırım Tatarları, Yaşasın Ukrayna!” diyerek tamamladı.
Konuşmaların ardından Kırım Ailesi’nin hazırlamış olduğu “Sürgün” adlı gösteri büyük bir ilgi topladı. Kırım Ailesi çocukları, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nı anlatan tiyatral gösteride hem türkülerle hem de anlatımlarla büyük alkış aldı. Kırım Ailesi tarafından çekimi yapılan Kırım Tatar Sürgünü konulu video ise seyircileri duygulandırdı. Seyirciler tarafından büyük beğeni toplayan Kırım Ailesi çocukları gösterinin sonunda Kırım Tatar marşı Ant Etkenmen’i okudu. Tarak tamgalı gök bayrak ile sahnede yer alan çocuklar, alkış topladı.
Kırım Ailesi'nin icra ettiği gösteri sonrasında gerçekleştirilen toplu fotoğraf çekimi ile program sona erdi.
Kaynak: QHA