•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Derneğimizin kurucusu olduğu Kırım Vakfı’nın “Tarih ve Kültür Konferansları” çerçevesinde Zafer Karatay ile düzenlediği “KIRIMOĞLU – Bir Halkın Mücadelesi” adlı konferans 30 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirildi.

    1

    Derneğimiz Genel Merkezi ile Kırım Vakfı’nın bulunduğu Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisindeki “Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi”nde gerçekleşen konferansın takdimi Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin tarafından yapıldı.

    2

    Yönetim Kurulu Üyemiz ve Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay selamlama konuşmasında, “Tarih ve Kültür Konferansları”mızın önceki bölümlerinde Kırım Hanlık hanedanı Gerayları, Kırım’dan Osmanlı topraklarına göç hikayelerini, Milli Mücadele’de Kırım Tatarlarının katkılarını, Kırım’dan başlayan kadın aydınlanması ile demokrasi hareketini konuşulduğunu, bu bölümde ise Kırım Tatarlarının sürgünü yanında vatana dönüş ile vatanda yeniden kök salan halkımızın mücadelesini işleyeceklerini, diasporadaki Kırım Tatarlarının da vatana dönen kardeşlerini ilk günden itibaren yalnız bırakmadıklarını, hem maddi hem manevi yönden verilen diaspora desteğinin aralıksız devam ettiğini belirtti. Zafer Karatay’ın ve Emel Kırım Vakfı’nın da diaspora bağlamında bu mücadelenin içerisinde bizzat yaşayarak ve içinde bulunarak yer aldığını ve eserlerini de bu kapsamda ortaya çıkardığını ifade etti.

    Konferansın sunuculuğunu üstlenen Oya Deniz Çongar Şahin, “Yaşayan efsanevî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile çok önceden beri çalışan Zafer Karatay’ı Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi olarak biliyoruz, Emel Kırım Vakfı Başkanı olarak biliyoruz, TRT’de prodüktör olarak biliyoruz, şimdi de yazar yönüyle konuk edeceğiz” diyerek sözü Karatay’a verdi.

    3

    Katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başlayan Zafer Karatay, çocukken okumaya meraklı biri olduğunu, hem okuyarak hem de büyüklerinden yaşadıkları anıları dinleyerek büyüdüğünü ifade etti. Emel Dergisinde ilk kez Kırım Tatarca şiir okuduğunda çok etkilendiğini, Bekir Sıtkı Çobanzade’nin şiirlerine hayran olduğunu belirten Karatay, 1975 yılı itibarıyla Kırım Derneğinin folklor çalışmalarına katıldığını söyledi. Karatay, “Bu yıllarda açlık grevi haberleriyle Kırımoğlu’nun adını duyduk, onunla ilgili o sene ilk kez makale yazdım. Hepimiz onu merak ediyorduk. Hayranlıkla takip ettiğimiz o kahramanlarla bir gün tanışacağımızı bilmiyorduk. Sonra Emel Dergisine yazmaya başladık. Emel Dergisi, ufkumuzu ve çevremizi genişletti, Kırım davasına hizmet etmemizi sağladı” ifadelerini kullandı.

    4

    Karatay, 1981 yılında sürgündeyken Kırımoğlu’na mektup gönderdiklerini ve mektuba karşılık cevap aldıklarını aktardı. Kırım’a 1989 yılında yaptıkları ilk ziyarette Kırımoğlu ile buluştuklarını ve buluşmada Kırımoğlu ile ilk röportajını yaptığını belirten Karatay, bunun Emel Dergisinde yayınlandığını ifade etti.

    Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatının 1989 yılı itibarıyla, Kırım Tatar Milli Meclisi’nin ise 1991 yılı itibarıyla Türkiye Temsilciliği’ni üstlendiğini  ifade eden Karatay, Emel Dergisinde yazılar yazmaya devam ettiklerini Emel Kırım Vakfı aracılığıyla vatan topraklarına Türkiye üzerinden maddi ve manevi destek sağladıklarını bildirdi.

    5

    1993 yılında dört bölümden oluşan  “Kırım Belgeseli”ni çektiklerini aktaran Karatay, “Belgeseli çekerken bizi duygusal açıdan en çok zorlayan konu 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı oldu. Dışardan birinin sürgünün dehşetini anlatması kolay, ancak sürgünü yaşayanlar bambaşka bir duygu içinde. Bize Kırım’ı sevdiren Safiye Nezetli Teyze'nin evindeyken bir gün 18 Mayıs demeye gelmeden gözlerinden yaşlar dökülmüştü. O gün ilk kez 18 Mayıs’la yüzleştim” dedi. Karatay sürgünle ilgili çok daha fazla kitap yazılması ve çok daha fazla film çekilmesi gerektiğini vurguladı.

    6

    Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) dağılmasından sonra yeni bir dünya düzeninin kurulduğunu ifade eden Karatay, insan hakları savunucularının arasında Kırım Tatarları dışında Türk ve Müslüman olmadığını aktararak, “İnsan hakları savunucuları, ‘Kırım Tatarlarıyla tanışınca SSCB coğrafyasında kitlesel bir hareket oldu. Kırım Tatarları her gün Moskova’daki mahkemeye binlerce dilekçe bırakırdı, ne yapacağımızı bilemezdik’ derlerdi. Sonraki yıllarda sürgünü anma mitingleri yaptık. Mustafa Aga o yıllarda insan hakları savunucularını ilk kez Kırım’a davet etti, toplantılar yapıldı. Ve Kırım Tatarları dünyaya duyurulmuş oldu” ifadelerine yer verdi.

    Karatay, 2012 senesinde yönetmen eşi Neşe Sarısoy Karatay ile birlikte “Kırımoğlu Bir Halkın Mücadelesi” belgeselini çektiklerini dile getirdi. Karatay, henüz o yıllarda Rus işgali olmadığını belirterek, “2014 işgalinden sonra bambaşka bir Kırım ortaya çıktı, bambaşka bir gelecek hayal ederken bambaşka şartlar vardı ortada. 2014 yılına başa dönmüş olduk. O dönemin kesinlikle yazılması gerekiyordu” diyerek söz konusu kitabı çıkardığını söyledi.

    Banner

    Karatay bu vesileyle Türkiye siyasetine ve medyasına Kırımoğlu’nu tanıttıklarını, Türk medyasının hafızalardaki yerini tazelediğini ifade etti. Karatay sözlerine şu ifadelerle devam etti.

     “Sürgün, işgal, savaş… Bu konularla ilgili yüzlerce belgesel çekilmeli, hikayeler yazılmalı, bunlar dile getirilmeli. İnşallah gelecek nesil bu kahramanlık öykülerini, destanları yazmaya devam edecek. Bu kahramanların yeni bir hikayesi olacak!”

    Giris

    Karatay, Emel Kırım Vakfının başlattığı mektup kampanyasına da değindi. Karatay, vatan Kırım topraklarında, Rus işgalciler tarafından haksız yere alıkonulan Kırım Tatar siyasi tutsaklara yazılan mektupların onlar için çok büyük bir moral kaynağı olduğunu belirterek, bu konuda gönderilecek mektupların manevi gücüne değindi.

    Vladimir Putin idaresindeki Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne yönelik olarak başlattığı işgal girişimi hakkında, “Bu Ukrayna-Rusya Savaşı, iki Slav halkın arasındaki bir savaş değil. Bu 1552’den beri birçok Türk yurdunu işgal etmiş, Türk yurtlarındaki petrol, doğal gaz ve yer altı zenginliklerini sömüren Rusya’nın saldırılarıdır. Bu savaşı Rusya kazanırsa coğrafya 1991’deki güçsüz Türk devletlerine döner. Bu yüzden bu, Türk dünyasının savaşıdır. Bu savaştan sonra Kırım işgalden kurtulursa vatanımıza döneceğiz” yorumunu yaptı.

    7

    Konferansın sonunda Kırım Vakfı Başkanımız Tuncer Kalkay, KTMM Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Karatay’a vermiş olduğu konferans ile“Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları”na yapmış olduğu katkı nedeniyle günün anısına plaket takdim etti. Program, imza töreniyle son buldu.

    8

    Kaynak: QHA

    Pin It