Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı ve Ukrayna'nın bağımsızlığını kazanmasının 32. yılı çerçevesinde Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun katılımıyla Ankara’da 8 Aralık 2023 tarihinde konferans ve resepsiyon gerçekleşti.
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği ve Türkiye-Ukrayna Dostluk Derneği tarafından Ankara Sanayi Odasında gerçekleştiren konferans ve resepsiyonda; Kırım Tatarlarının Millî Lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı, Ukrayna Milletvekili ve Ukrayna-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Grubu Başkanı Ahtem Çiygöz, Ukrayna Dostluk Derneği Başkanı Celil Sümer, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Kırım Milli Varlık Vakfı Başkanı Lenur Mambetov, Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi Şevket Usmanov, Kırım TURKSİD Ukrayna Derneği Başkanı İsmet Yüksel, Kırım Derneği yönetim kurulu Üyeleril ile çok sayıda isim yer aldı.
Moderatörlüğünü Oya Deniz Çongar’ın üstlendiği konferansın açılış konuşmasını Ukrayna Dostluk Derneği Başkanı Celil Sümer yaptı. Sümer, konuşmasında Türk iş insanlarının Ukrayna'daki faaliyetlerine dikkat çekti.
Konferansta, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Kireçci, Türkiye’nin eski Kıyiv Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar konuşmacı olarak yer aldı.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Kireçci konuşmasında güncel duruma dikkat çekerek, “Dünyamız zor zamanlardan geçiyor. Doğudaki güçlerin jeoekonomik taleplerde bulunması dengeleri değiştirdi” dedi.
Kireçci, “Bizim burada temel çabamız, öncelikle içimizdeki ‘Yurtta Barış! Cihanda barış!’ ilkesini çevre ülkelere dağıtmak” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasında ticari bağlara dikkat çeken Kireçci, Türkiye'nin ticari açıdan uzmanlığa müracaat etmeye başladığını söyledi. Prof. Dr. Mehmet Akif Kireçci, “Ukrayna’nın en kısa zamanda Ukrayna’nın bir an önce barışa kavuşması. Ve barıştan sonra da bu ülkeyi eskisinden daha iyi hale nasıl getiririz dememiz lazım” açıklamasını yaptı.
Kireçci, “Türkiye ile Ukrayna bir anlamda birbirlerini tamamlayan ülkeler. Biz bir coğrafyayı başka bir coğrafyaya feda edemiyoruz. Çünkü çok yönlü ilişkilerimiz var. Örneğin, Karadeniz'in güvenliği önemli bir etken. Bizim Karadeniz ve Akdeniz arasında tercih yapma şansımız yok. Türkiye, böyle bir coğrafyanın sibopu” açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE'NİN ESKİ KIYİV BÜYÜKELÇİSİ: UKRAYNA HER ZAMAN BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR ORTAK OLDU
Türkiye’nin eski Kıyiv Büyükelçisi Yağmur Ahmet Güldere, Ukrayna’nın Türkiye için önemine dikkat çekti. Güldere, “Ukrayna her zaman bizim için önemli bir ortak oldu. Yıllar ilerledikçe Türkiye Ukrayna arasında uzun soluklu bir ilişki gerçekleşti” açıklamasını yaptı.
Güldere, “Ukrayna ile Türkiye arasındaki ikili ekonomik ilişki, geçen sene zirveye çıktı. Ukrayna'da görev yaptığım beş sene boyunca, Türk iş insanlarının neler başardıklarını gördüm. Ukrayna’nın pek çok bölgesinde Türk iş insanları, ekonomik yatırımlar yaptı” dedi.
Türkiye ile Ukrayna arasında ekonomik ilişkilerin enerji alanında da genişlediğine dikkat çeken Güldere, “Türkiye ile Ukrayna ekonomileri arasında birbirini tamamlayan hususlar var. Son dönemde savunma sanayi konusu öne çıksa da enerji hususunda da önemli bir etkinliğimiz mevcut. Ukrayna ilişkiler hususunda daha yukarı ve daha ileri gitme imkânı var” ifadelerini kullandı.
BODNAR: UKRAYNA'NIN YERLİ HALKI OLAN KIRIM TATARLARI, İŞGALCİLERCE AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYOR
Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Ukrayna ile Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Bodnar, konuşmasında şunları ifade etti:
“Bugün önemli bir konuyu, Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında, özellikle de Kırım'da insan haklarının durumunu müzakere etmek için toplandık. Bu sorun, yalnızca temel hak ve özgürlüklerin ihlaliyle ilgili olmayıp, aynı zamanda uluslararası sorumluluk meselesiyle ve küresel tepki ihtiyacıyla da ilgilidir.
2014 yılında Kırım, Donetsk ve Lugansk bölgelerinin belirli bölgelerinin Rusya tarafından işgal edilmesi ve 24 Şubat 2022'de geniş çaplı bir savaşın başlaması, Ukrayna'nın yeni topraklarının işgaline yol açarak ağır insan hakları ihlallerine neden olmuştur. Bu ihlallerin en vahim örnekleri arasında hem sivil toplum aktivistlerini hem de sıradan vatandaşları etkileyen yasadışı gözaltılar, cinayetler, yakalamalar ve işkence yer alıyor. Rusya Federasyonu'nun sivil tesisleri bombalaması ve uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olan sivil halka yönelik acımasız muamelesi özellikle endişe vericidir.
Ukrayna'nın yerli halkı olan Kırım Tatarları, işgal yetkilileri tarafından ciddi oranda ayrımcılığa ve şiddete maruz kalıyor. Bu durum aynı zamanda yasa dışı tutuklamalar, zulümler, ifade ve toplanma özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar, İslam'ı özgürce yaşama hakkının baskılanması ve Kırım Tatar Milli Meclisinin faaliyetlerinin yasaklanmasıyla da ifade ediliyor. Geçtiğimiz neredeyse 10 yılda insan hakları savunucuları, işgal yetkilileri tarafından 5.000'den fazla insan hakları ihlali vakası kaydetti.
İşgalci yetkililer, özellikle sonuncusu Eylül 2023'te bu topraklarda gerçekleştirilen ve sonuçları meşru kabul edilemeyecek yasa dışı seçimler yürütüyor. Ayrıca, uluslararası hukukun ağır bir ihlali olan, Ukrayna vatandaşlarını Rus ordusuna katılmaya seferber etmeye yönelik bir kampanya da var. Bu uygulama, cezai emirleri yerine getirmeye zorlanan birçok kişinin ölümüne yol açtı.
Resmi bilgilere göre aralarında çocukların da bulunduğu binlerce Ukraynalı asker ve sivil Rusya'nın esaretinde.
İşgalci yönetimin propaganda makinesi, eylemlerini aklamak ve dezenformasyon yaymak için çeşitli yöntemler kullanıyor. Meşruiyet yanılsaması yaratmak ve saldırganlık, insan hakları ihlalleri ve savaş suçları gibi gerçekleri gizlemek için büyük mali kaynaklar harcanıyor.
Bir diğer ciddi sorun ise Ukrayna'nın işgal altındaki bölgelerinde ve Rusya Federasyonu topraklarında Ukrayna vatandaşlarının çocuklarının öz farkındalıklarının ideolojik olarak işlenmesi ve askerileştirilmesine yönelik kampanyadır. Yüzlerce çocuk aslında zorla akrabalarından ayrılarak Rusya Federasyonu'na götürüldü, orada ideolojik ve psikolojik baskıya maruz bırakıldı, zorla Ruslaştırıldı ve Ukrayna'ya karşı propaganda amacıyla kullanıldı.
Bu gerçeklerin ciddiyetini göz önünde bulunduran Uluslararası Ceza Mahkemesi, işgalcilerin eylemlerini araştırıyor. Geçtiğimiz günlerde Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında, hukuksuzluk ve uluslararası hukuk ihlalleriyle mücadelede önemli bir adım olan tutuklama emri çıkarıldı.
Vatansever, ideolojik ve dini inançları yüzünden acı çeken Kremlin'in siyasi tutsakları meselesi özel bir ilgiyi hak ediyor. Bu insanlar, işgal altındaki topraklarda insan haklarının ihlal edildiğini de gösteren baskıların ve adil olmayan yargılamaların kurbanı oluyorlar.
Ukrayna, Kremlin’in siyasi tutsaklarını, özellikle de Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Birinci Yardımcısı Nariman Celal'in ve hukuka aykırı olarak hapsedilen diğer düzinelerce Kırım Tatarının akıbetini yakından izliyor. Bu insanları ve Ana vatanlarını özgür kılmak için mümkün olan her şeyi yapacağız.
Sayın Katılımcılar,
Bugünkü toplantı, Ukrayna'nın işgal altındaki topraklarında insan haklarının korunması konusunda uluslararası ilgi ve eyleme duyulan ihtiyacı vurguluyor. Bu ihlalleri durdurmak ve mağdurlara destek olmak için güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu bağlamda, Rus işgalinden etkilenen vatandaşların haklarının korunmasına özel önem veren stratejik ortağımız Türkiye'ye minnettarız. Birlikte çalışarak adaletsizlikle yüzleşebilir, barışı yeniden tesis edebilir, insan haklarını güvence altına alabilir ve çocuklarımız için parlak bir gelecek garanti edebiliriz."
AHTEM ÇİYGÖZ, UKRAYNA PAZARINA EKONOMİK OLARAK GİRENLERİN KAZANACAĞINI SÖYLEDİ
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz ise yaptığı konuşmada “Ukrayna'da Türk iş adamları gerçekten rağbet görüyor. Şu anda bu alana ekonomik olarak girenler kazanacak” açıklamasını yaptı.
Kaynak : QHA