“Kırım Tatar Sürgününün 79. Yılı” münasebetiyle 20 Mayıs 2023 tarihinde Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi, Genel Merkezimizde, “Kadın Gözünden 18 Mayıs 1944” başlıklı paneli gerçekleştirdi.
Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi’nde düzenlenen panelde Stalin rejiminin vatandan sürdüğü Kırım Tatarlarının çocukları ve torunları, büyüklerinden duydukları sürgün hatıralarını anlattı.
Panelin açılışında konuşan Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi Azası ve Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin, sürgünün acısını en çok kadınların çektiğini ifade etti ve "Bu sürgünü bu kez de kadınlar anlatsın" dedi.
Panelin açılışında Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi Başkanı Necla Kalkay, Kırım Tatar kadınlarının sürgün ve soykırım acısını hiçbir zaman unutmadığını ve sürgün ve soykırımın yaşattığı acıları en çok kadınların çektiğini kaydetti. Ardından, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü konulu belgesel film gösterildi.
Panelin moderatörlüğünü yapan Kırım Tatar Milli Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gayana Yüksel, ailesinden dinlediği sürgün hatıralarını anlattı. Yüksel konuşmasında, "Sürgünü görmedik ama etkisini yaşıyoruz, sürgünden geldik Kırım’a tutunmaya çalıştık, işgal ettiler şimdi savaş başladı ve yine vatanımızdan çıktık” ifadelerini kullandı. Yüksel, “Kırım Tatarlarının tek bir suçu var. Yurdumuz çok güzel, cennet gibi bir yer. Bu yüzden Kırım Tatarlarını rahat bırakmıyorlar” dedi.
Kırım Tatar Sürgünü'nü temsil eden bir çizim gösteren Yüksel, ressamın şu anda Ukrayna’da Rus saldırılarına karşı savaştığını söyledi. Ardından büyüklerinden duyduğu sürgüne dikkat çeken Yüksel, büyükbabasının sürgün esnasında 20 yaşında olduğunu Kırım Tatarlarının savaştaki sembolü olduğunu belirtti. Büyükbabası ve büyükannesinin hatıralarını anlatan Yüksel, onların Ural Dağları’na sürüldüğünü dile getirdi.
Ailesinin hatıralarını anlatırken, gözyaşlarına hakim olamayan Yüksel, dikkat çekici bir olayı paylaştı. Yüksel’in büyükannesinin 17 Mayıs akşamı kapısına bir askerin geldiğini ve “Bu gece sizi götürecekler eşyalarınızı alıp gidin” dediğini aktardı. Aile büyüklerinin fotoğraflarla gösteren Yüksel, büyükbabasının enstrüman çaldığını sürgünden sonra bununla hayata tutunabildiğini vurguladı. Gayana Yüksel, 1954’te çekilen orijinal bir fotoğrafı göstererek “Hayat sürgünden sonra da devam etti” dedi.
Al Jazeera tarafından yapılan sürgün ile ilgili belgesel filmin gösterimi yapıldıktan Doç. Dr. Yüksel, sözlerini, "Bunları unutmayın, unutturmayın” ifadesiyle sonlandırdı.
Panelin ikinci konuşmacısı Dr. Nariye Seydamet sunumunda, Kırım Tatarlarının bu felaketleri ilk kez yaşamadığını Ruslarla hep mücadele ettiğini vurguladı. Seydamet, anne tarafından akrabalarının sürgün hatırasını dile getirdi. Akrabalarının Semerkand’a sürüldüğünü ifade eden Seydamet, büyükbabası ve büyükannesinin orada hayatını kaybettiğini anlattı.
Seydamet, Almanların büyükbabasını kampa işçi olarak topladığını orada çalıştıktan sonra Sovyetler tarafından sürgüne gönderildiğini aktardı. Seydamet, büyükbabasına sonrasında neden oradan Kırım’a döndüğünü sorduğunda, "Vatanımız için döndük" dediğini söyledi. Babasının da bizzat sürgünü yaşadığı Seydamet akrabalarının fotoğraflarını gösterdi. Seydamet konuşmasının sonunda, “Gördüğümüz gibi ailelerimizi anlatıyoruz, her birinin yaşadığı felaketi… Maalesef bugün bu felaketlere hala şahit oluyoruz” dedi.
Panelin üçüncü konuşmacısı Abibe Useyinova, annesinin ve babasının bizzat yaşadığı sürgünü duygulu bir şekilde anlattı. Rus askerlerinin, 18 Mayıs gecesi Kırım'daki tüm ailesinin vagonlara zorla bindirilip sürüldüğünü ifade eden Useinova, savaşta olan dayısı dışında ailesinin Özbekistan’a sürüldüğünü söyledi.
Yolculuk esnasında yaşanan zorluklara değinen Useyinova, annesinin 54 seneden sonra vatana döndüğünü ve 2021 yılında yurdunda vefat ettiğini ifade etti. Useyinova konuşmasının sonunda annesinin sürgünle ilgili anlattığı videoyu katılımcılara gösterdi.
Programın sonunda konuşan Gayana Yüksel, “Bu insanların sesi olalım, unutmayalım. Hikayelerini her yerde anlatalım. Millet öz tarihini yaşıyorsa ayaktadır. Halkımız sürgünde de olsa, soykırım da yaşasa savaşta da olsa ayakta kalmaya devam edecek” vurgusu yaptı. Yüksel, sonraki etkinliklerin Kırım’da yapılması için temennide bulundu.
Panelin sonunda Anife Derman’ın keman ve Refat Useyin’in gitar performansı ile “18 Mayıs” ve “Ey Güzel Kırım” yırları icra edildi. “Ey Güzel Kırım” yırı küçük sanatçımız Deniz tarafından yorumlandı.
Panelin bitimini Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi azaları verdikleri poz ile gerçekleştirdi.
Haber Metni: QHA