Rusya’nın Ukrayna’yı İşgalinin 17. Gününde Ukrayna Derneği’nin organizasyonunda, Derneğimizin destekleriyle 12 Mart 2022 tarihinde Ankara’da Ulus Atatürk Heykeli Meydanında bir açık hava toplantısı düzenlendi.
Ankara’da yaşayan Ukraynalıların ve Kırım Tatarlarının katıldığı toplantıda Türk, Ukrain ve Kırım tatar bayrakları ve pankartlar açılarak Rusya’nın işgali protesto edildi.
Rusya aleyhinde sloganların sık sık atıldığı toplantıda Ukrayna Derneği Başkanı Yulia Biletska ve Yönetim Kurulu Üyemiz ve Önceki Dönem Genel Başkanımız Tuncer Kalkay birer konuşma yaptı.
Konuşmasına; “Sevgili Türk halkı, dostlarımız,
Rusya’nın 3 günde bitirmeyi planladığı işgalin süresi 2 haftayı geçti. Ukrayna’nın direnişini kıramayan Rusya, Suriye’de uyguladığı ve sivil-asker gözetmeyen taktiklerini uygulamaya başladı. Moralimizi ve umudumuzu kırmak için köylerimizi, kasabalarımızı, şehirlerimizi bombalıyorlar. Ama herşeye rağmen halkımız direniyor. Hatta silahsız bir şekilde tankların önünde durarak işgalcilerin geçişini engelliyor, ele geçirilmiş binaların çevresinde protestolar düzenliyor.
Geçen gün Mariupol’deki kadın doğum hastanesini bombaladılar. Bu savaş suçunu aklamak, bir kılıf bulmak için önce orada askerlerin olduğunu söylediler, sonra yalanlarını büyütüp biyolojik silah geliştirildiğini söylemeye başladılar. Antalya’da yapılan toplantıda Rus dışişleri bakanı Lavrov’un söylediği tek doğru şey, Mariupol’deki hastaneyi vurduklarını kabul etmesidir. Bunun dışında yaptığı açıklamaların hepsi yalandır ve bu yalanlar onları Lahey’deki mahkemeden kurtaramayacaktır.”
Sözleri ile başlayan Biletska, “Mariupol günlerdir kuşatma altında bombalanıyor. Rusya sivillerin hayatlarını hiçe sayarak her yere saldırıyor. Bugüne kadar sadece Mariupol şehrinde 1582 sivil hayatını kaybetti. Ölenlerin arasında onlarca çocuk da var. Buna rağmen Rusya hâlâ Ukrayna’yı faşist olmakla suçluyor. Sorarım size, bu durumda kim faşist? “ şeklinde yönelttiği soru ile devam etti
Rusya’nın saldırganlığı sonucu sivillerin durumuna dikkat çeken Biletska “Rusya hem siviller için yeşil koridorlar açacağını söylüyor, hem de sivillerin tahliyesini ve bölgeye gelen yardımları sürekli bombardımanlar ile engelliyor. Tahliye yollarına mayınlarla tuzak kuruyorlar. Şehirde altyapı çöktü, elektrik ve su yok. 90 yıl önce Stalin, Ukraynalıları yok etmek için onları planlı bir şekilde aç bıraktı. Bizim Holodomor adıyla andığımız bu olayı şimdi Putin tekrarlıyor; insanlar yine dondurucu soğukta açlığa mahkûm ediliyor.” İfadelerini kullandı.
Rusya’nın tavırlarına da değinen Biletska “Lavrov’un ‘biz Ukrayna’ya saldırmıyoruz, başka ülkelere de saldırma gibi bir niyetimiz yok’ sözüne dikkatinizi çekerim. Bu düpedüz tüm dünya ile dalga geçmek, Rusya’nın komşularını açıkça tehdit etmektir.
Şunu unutmayın; Rusya için en değersiz şey insandır. Bunu sürgün yaşayan, büyük acılar çeken Kırım Tatar dostlarımız da bilir; bu Sovyetler döneminde de böyleydi, şimdi de böyle. Rusya yaptığı ve yapacağı savaş suçlarını aklamak için yalan söylüyor ve söylemeye, bu yalanları abartarak tekrarlamaya devam edecek.” Sözlerini sarf etti.
Konuşmasında Türk halkına seslenen Biletska “Sevgili Türk halkı, dostlarımız, lütfen Rusya’nın açıklamalarına her zaman şüpheyle yaklaşın, yalanlarına kanmayın.
Dünya Rusya’yı izole etmek için önemli adımlar attı. Ancak bu yaptırımlar Putin’in kuklası Belarus başkanı Lukaşenko için de yapılmalıdır. Ülkesini Putin’in emrine vermiş, kendi topraklarından Ukrayna’ya saldırılmasına izin vererek işgale destek vermektedir.
Tekrar Türk halkına tüm destekleri için teşekkür ediyoruz. Savaştan kaçan Ukraynalılara kapılarını açanlar, insani yardımlar getirenler, bağış yapanlar… hergün içimizi ısıtan, bizi duygulandıran mesajlar alıyor, olaylar yaşıyoruz, hergün sizlerin misafirperverliğinize, gönlü zenginliğinize tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, dost kötü günde belli olurmuş. Şu açık ki, Türkiye ve Ukrayna dost iki ülkedir ve öyle olmaya ebediyen devam edecektir.” Sözleri le konuşmasını tamamladı.
Derneğimiz adına konuşma yapan Tuncer Kalkay da “1994 yılında imzalanan Budapeşte memorandumu gereğince Ukrayna üzerine düşeni yaparak sahip olduğu nükleer silahlardan vazgeçmişti. Bu anlaşma ile egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün garantörlerinden olan Rusya yükümlülüğünün tam tersine bugün Ukrayna’yı işgal ederek karşılık verdi. Diğer garantörler olan ABD ve Birleşik Krallık ise bu işgale karşı yüklendikleri sorumluluklarını yeterince yerine getiremedi.” Sözleri ile Ukrayna’nın Dünyaya ve bütün insanlığa karşı yerine getirdiği sorumluluğu karşısında maruz kaldığı yalnızlığa dikkat çekti.
Rusya’nın saldırılarının yoğunluğuna değinen Kalkay “Rusya uluslararası hukuku ayaklar altına alarak işgal ettiği Ukrayna’da insanlığın bütün değerlerini çiğniyor, savaş suçu, soykırım suçu yanında insanlık suçlarını işlemeye pervasızca devam ediyor.
Yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşan 2 milyon Ukrayna’lıyı vatanından ayırıyor,
Binaları, okulları, hastaneleri sürekli bombalarken, savunmasız sivillere, yaşlılara, kadınlara hatta masum çocuklara acımasızca ölüm kusuyor.
Yasaklı misket bombaları ve tos1 roketleri yanında İskender füzelerinin yüzlercesini 17 gündür şehirlere yağdırırken kirli yalanlarını kullanmaktan da geri kalmıyor.” İfadeleri ile işlenen suçlar konusunda bilgi verdi.
“Ukrayna’ya saldırmak gündemimizde yok demesinin birkaç gün sonrasında Ukrayna’yı işgal eden Putin’in, bu defa Dış İşleri Bakanı Lavrov, 2 gün önce bütün dünyanın gözünün içine baka baka Ukrayna’ya saldırmıyoruz diyebiliyor.
Mariupol’de bombalanan çocuk hastanesi hatırlatıldığında, pişkinlikle, orası askeri üs olarak kullanıyordu diyebiliyor. Yine bu hastanede bombalardan sağ kurtulan bir müstakbel annenin yüzündeki dehşeti görüntüleyen fotoğrafını, modellik mesleğini işaret ederek rol pozu olarak niteliyor. Ancak Marianna’nın dün doğurduğu çocuğu bugün yine onları yalanlıyor.” İfadeleri ile Rusya’nın yalanlama politikalarına yer veren Kalkay, “Büyük umutlar beslemekle birlikte bombalayarak yanına çekmeye çalıştığı Rusça konuşanların yoğun olduğu şehirlerdekiler de karanlık bir Rusya yerine tereddütsüz olarak özgür bir Ukrayna’yı savunuyor.” Şeklindeki ifadeleri ile Rusya’nın Ukrayna’da yaratmaya çalıştığı etnik ayrıcılık planlarının da tutmadığını ifade etti.
Konuşmasının sonunda “Öldürmeyi, yok etmeyi, yakmayı, yıkmayı ilke edinen acımasız, zalim, işgalci Rusya’ya karşı,
Yaşamayı, var olmayı, egemenliği, özgürlüğü önceleyerek vatanını kahramanca savunan Ukrayna’nın şanlı direnişi karşısında saygıyla eğiliyoruz.” İfadelerini kullanan Kalkay, “Yaşasın Ukrayna, Slava Ukraini” sözleri ile konuşmasını tamamladı.