Kırım’ın işgalinin birinci yılında Türkiye’de kurulu 42 Kırım Tatar teşkilatının oluşturduğu "Kırım Tatar Teşkilatları Platformu" tarafından Ankara bulunan Rusya Federasyonu Büyükelçiliği önünde 28 Şubat 2015 tarihinde düzenlenen Basın Açıklamasında Genel Başkanımız Tuncer Kalkay’ın konuşması aşağıdadır.
"Saygıdeğer vatandaşlar, Kırım Tatar teşkilatlarının ve sivil toplum kuruluşlarının değerli temsilcileri, değerli basın mensupları hepinizi saygıyla selamlıyor, Kırım’ın işgaline karşı yapılan toplantımıza katılımız ve desteğiniz için şükranlarımı sunuyorum.
Ukrayna’daki iç karışıklığı fırsat bilen Rusya, Kırım’da en ufak bir çatışma, en basit bir baskı, daha doğrusu en küçük bir gerekçe göstermesine yönelik bir durum yok iken, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saldırarak, 27 Şubat 2014 tarih itibarı ile Kırım Tatarlarının Vatanı Kırım’ı işgale başladı.
Tam 1 yıl önce 27 Şubat 2014 tarihinde Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunun maskeli ve silahlı teröristlerce baskını ile Kırım’ın işgaline fiilen başlanmış, 40 bin Rusya askerinin silahlarının gölgesi altında 16 Mart 2014 tarihinde yapılan sözde ve komedi trajik referandumun ardından meşrulaştırılma görüntüsü ile Kırım’ın Rusya Federasyonuna ilhak edildiği ilan edilmişti.
Kırım Tatarları, vatanlarında daha yeni yeni tutunmaya başlamış iken, sosyal, siyasi, kültürel haklarında çok da az olsa ilerleme sağlamış iken, milli haklarını daha yüksek sesle talep etmeye başlamış iken 70 yıl önce kendisini yok etmeye çalışan zihniyet ile yine karşı karşıya geldi.
Kırım Tatarları, yüzyıllardır çok iyi tanıdığı bu zihniyetin, vatanları Kırım’ın işgaline karşı çıktıkları gibi, 16 Mart 2014 tarihinde yapılan sözde referandumu da hiçbir şekilde tanımadı. Bunun üzerine işgalciler, Kırım Tatarlarının efsanevi lideri Mustafa Kırımoğlu’na, ardından Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubar’a, QHA Koordinatörü İsmet Yüksel’e beş yıl süre ile Kırım’a giriş yasağı getirdiler. Kırım’da 14 Eylül 2014 tarihinde yapılan sözde seçimlere katılmama kararı alan KTMM’yi, seçimlerdeki katılım azlığının müsebbibi gören işgalciler önce KTMM’nin binasına baskın düzenlediler, ardından düzmece mahkemeler ile Meclis binasını mühürleyerek, Meclisin bütün mallarına el koydular. Camilere, medreselere, Kırım Tatar evlerine yapılan baskınların yanında, QHA ve ATR Tv yöneticilerine göz dağı verdiler, Kırım Tatar gençlerini de kaçırarak korku salmaya çalıştılar.
Kırım Tatarlarını Rusya vatandaşlığına geçmeye zorladılar, kamuda çalışan Kırım Tatarlarının çoğunu işlerinden çıkardılar, Rusya vatandaşlığına geçmeyen Kırım Tatarları ile daha önce Kırım’da kayıt yaptıramadan yaşamak zorunda kalan Kırım Tatarlarını, Kırım’dan çıkarmak amacıyla yeni bir sürgün hazırlığına başladılar.
2015 yılına girildiğinde, Kırım Tatarlarına Rusya tarafından verildiği iddia edilen sözde haklarla oluşturmaya çalıştıkları algıların yanında, gerçek boyutta baskılar artırılmış, Kırım Tatar Tv ATR’ye silahlı kişilerce baskınlar düzenlenmiş, Kırım Tatar Milli hareketinin önemli isimlerinden Sinaver Kadirov’a, 5 yıl süre ile Kırım’a giriş yasağı getirilmiştir.
KTMM Başkan Yrd. Ahtem Çiygöz işgalden önceki 26 Şubat 2014 tarihinde yapılan mitingi organize ettiğine dair saçma bir gerekçeyle tutuklanmış, silahlı kişilerce evi aranma bahanesiyle darmadağın edilmiş, bilgisayarına ve ailesinin geçimlik parasına da el konulmuştur. Ahtem Çiygöz, halen hukuksuz bir şekilde hapiste tutulmaktadır.
Kırım’ın işgalini meşrulaştırmak ve kabul ettirmek için her yolu deneyen işgalciler, özellikle Kırım Tatarlarına karşı en acımasız, en ilkel, en aşağılık yöntemleri uyguladılar.
İşgal ile birlikte her geçen gün vatanda yaşamak daha çekilemez hale getiriliyor, sistemli bir şekilde uygulanan baskı ve sindirmelerle milli kimliğimiz dahi sinsice yok edilmeye çalışılıyor.
Kırımın işgalinin meşrulaştırılmasındaki engelin, Kırım Tatarlarının iradesi ile ilişkili olduğunu düşünen işgalciler, bir yandan Kırım Tatarlarının meşru temsil organlarını yok etmek ya da etkisiz hale getirmeye çalışırken, diğer yandan kendileri tarafından oluşturdukları sözde Kırım Tatar kuruluşları ile Kırım Tatar Milli Kurultayını şekillendirmek ve Kırım Tatarlarının iradesini ele geçirmek amacıyla sinsi oyunlara başladılar.
Bütün bunlara karşı Kırım Tatar teşkilatları bir bütün olarak; Kırım Tatar Milli Kurultay geleneğinden aldığı ilkeleri ile Kırım Tatar Milli hareketinin prensipleri çerçevesinde Ukrayna’nın egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden yana düşüncesinden asla taviz vermemiş ve Milli liderleri Mustafa Kırımoğlu’nun, Kurultay’ın, KTMM’nin yani halkının her zaman yanında olmuştur.
Bugün burada, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen Kırım Tatar Teşkilatları olarak bu birliğimizi bir kez daha göstermek, itirazımızı bildirmek, kararlığımızı belirtmek, duruşumuzu ve tavrımızı ortaya koymak, yılmayacağımızı ve yıldırılamayacağımız göstermek için toplanmış bulunuyoruz.
Unutturulmaya, normalleştirilmeye ve kabullendirilmeye çalışılan Kırım’ın işgali tarafımızdan hiçbir zaman kabul edilmeyecek ve vatan Kırım’dan asla vazgeçilmeyecektir.
İşgalci Rusya Kırım’dan Defol!"