KIRIM DERNEĞİ GENEL MERKEZİ’NDEN
01.12.2014 Ankara
Kırım Tatarlarının tarihi yurdu olan Kırım yarımadası 27 Şubat 2014 günü ikinci kez Rusya tarafından işgal edilmiştir. 1783 yılındaki ilk işgal sonrasında Rusya baskısı altında büyük zulümler gören Kırım Tatarlarının yüz binlercesi Osmanlı topraklarına zorunlu göçe mahkûm edilmiştir. 18 Mayıs 1944 tarihinde Ural, Sibirya ve Orta Asya çöllerine topyekûn Sürgüne gönderilen ve sürgün esnasında nüfusunun yarısı Rusya devleti tarafından katledilen Kırım Tatarları, 2014 yılının ilk aylarında bir kez daha Rusya dikta idaresi ile baş başa kalmıştır.
Son 25 yıldır tarihi topraklarına dönerek Kırım’ı yeniden vatan yapmak, yıkılan camilerini, mezarlarını, okullarını imar ve ihya etmek için barışçı bir mücadele yürüten Kırım Tatarlarına yönelik Rusya baskıları bu son işgalden sonra gün be gün artarak devam etmiştir.
Geçen 9 ay zarfında Kırım’ın kahraman evladı, Türk dünyasının büyük lideri, dünyaca meşhur insan hakları savunucusu Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun, vatanı Kırım’a girişinin yasaklanması ile başlayan baskılar Kırım Tatar Millî Meclisi Başkanı Refat Çubar’a getirilen yasaklama ile devam etmiş, önde gelen Kırım Tatar liderlerinin evleri basılmış, kanunsuz sorgulamalar yapılmıştır.
Kırım’daki sözde Kırım idaresi Kırım Tatar halkının liderlerine yönelik bu baskılarla yetinmemiş, sade Kırım Tatar vatandaşlarının evlerine baskınlar yaparak baskı ve yıldırma faaliyetlerini bütün Kırım Tatar toplumuna yaymışlardır.
İşgalden bu yana 19 Kırımlı genç kaçırılmıştır. 3 Mart 2014 tarihinde kaçırılan Reşat Ametov’un işkence edildiği açıkça anlaşılan cesedi 15 Mart 2014 tarihinde boş bir arsada bulunmuştur. Kezlev şehrinde 29 Eylül 2014 tarihinde kaybolan 25 yaşındaki Edem Asanov’un cesedi 6 Ekim 2014 tarihinde bulunmuştur. Edem Asanov’un intihar ettiğine dair açıklamalar ailesine yaptırılmıştır.
Kırım’daki kanunsuz Rusya güçleri Kırım Tatarları tarafından kurulan camilere, Kur’an kurslarına da baskınlar yaparak girmiş ve manevi değerlerimize de hakaret etmeye başlamışlardır.
17 Eylül 2014 tarihi itibarı ile Kırım Tatar halkının en yüksek icra organı olan ve üyeleri demokratik seçimlerle göreve gelmiş Kırım Tatar Millî Meclisi’nin binası da Rusya idaresine bağlı silahlı güçlerce basılarak mühürlenmiş ve Meclis binasında bulunan belgeler ve bilgisayarlara el konulmuştur.
Tarihî gerçeklerin ışığı altında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin de Rusya’nın yayılmacı siyasetine karşı vakit geçirmeksizin ciddi yaptırımlar başlatması, ileride doğması çok muhtemel sorunların bugünden bertaraf edilmesine yardımcı olacaktır.
Bu itibarla, aziz Türk Milleti’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne çağrımız; her türlü uluslararası kuralları göz ardı eden, 21. yüzyılda hala komşularının toprak bütünlüğüne saygı göstermeyen, insan haklarını hiçe sayan, saldırgan ve despot Putin’e karşı medeni dünya ile birlikte ortak tavır alınmasıdır.
Bu yılın başlarında Kırım’ı işgal eden ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı teröristleri silahlandırarak dünya barışını tehdit eden Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin’in Ankara ziyareti esnasında; bütün bu gelişmeleri bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak gerekmektedir.
Kırım’ın işgali ile birlikte Putin, işgalci askerlerin kendi askerleri olduğunu inkâr ederek sürekli yalan söylemiş dolayısıyla hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır.
Bugün dünyayı felakete sürüklemekte en ufak bir tereddüt etmeyen, hiçbir hakkı ve hukuku tanımayan, söyledikleri ile yaptıkları yüzde yüz farklı olan, sözüne güvenilmeyeceği Kırım’ın işgali ile ortaya çıkan Putin’e inanmamak aklın ve yaşananların gereğidir.
Türk milleti, kendi kardeşlerini yıllarca katletmiş zulüm erbabı bir anlayışın bugünkü temsilcisinin şirin görünme çabalarına kanmayacaktır.
FROM CRIMEA ASSOCIATION HEADQUARTERS
01 December 2014, Ankara
The Crimean peninsula, historical motherland of Crimean Tatars, was occupied second time by Russia on 27 February 2014. Hundreds of thousands of Crimean Tatars who had been terribly oppressed and kept under continuous pressure by Russia since the first occupation in 1783 were forced to migrate to the Ottoman territories. Crimean Tatars, who were totally deported to the Ural Mountains, Siberia and Central Asia steppes on 18 May 1944 and nearly half of whose population living in Crimea were murdered by the Russian State during the deportation and the following year, were once again faced with the Russian dictatorial regime at the very first months of 2014.
The Russian pressures towards Crimean Tatars who have been peacefully struggling for making Crimea their homeland again and improving their mosques, cemeteries and schools that had been demolished after the deportation for the last 25 years after returning to their historical land have increased day by day since this last occupation.
During the last 9 months, the pressures that have initiated by the ban on entrance into his homeland Crimea for Mr. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, brave son of Crimea, the great leader of Turkish world, and famous human rights defender, continued with another entrance ban brought against the President of the Mejlis of the Crimean Tatar People, Mr. Refat Çubar; the houses of prominent Crimean Tatar leaders were raided and unlawful interrogations were conducted.
The so-called Crimean administration in Crimea has not been content with such pressures against the Crimean Tatar leaders and extended these oppression and intimidation activities so as to cover all Crimean Tatar community by conducting raids against the houses of ordinary Crimean Tatar citizens.
Since the invasion, 19 Crimean young men were abducted. The corpse of Reşat Ametov, who was abducted on 03 March 2014 and apparently tortured before he was murdered, was found in an empty field on 15 March 2014. The corpse of 25 year old Edem Asanov who disappeared in Kezlev city on 29 September 2014 was found on 06 October 2014. His family was forced to declare that Edem Asanov had committed suicide.
Unlawful Russian forces in Crimea have also raided mosques and Quranic schools founded by Crimean Tatars and started to insult our religious and moral values.
As of 17 September 2014, the administrative building of the Mejlis of the Crimean Tatar People, which is the supreme representative body of the Crimean Tatar People and whose members have been democratically elected, was also raided and sealed by the armed forces of Russian administration; and documents and computers in the building were seized.
In the light of the historical facts, it would be beneficial for the Government of the Republic of Turkey to start imposing serious sanctions against the expansionist policies of Russia as soon as possible, thus avoiding further problems in the future.
In this respect, our call to the Honorable Turkish Nation and the Republic of Turkey is to jointly come out against aggressive and despotic Putin, who ignores all types of international principles and still disregards human rights and the territorial integrity of neighbouring countries in the 21st century, taking part together with the civilized world.
It is necessary to remember and remind of all these negative developments once again during the visit of Ankara of the Russian Federation President Putin who has been threatening the world peace by suddenly invading Crimea at the beginning of this year and arming the separatist terrorists in the eastern regions of Ukraine.
Since the beginning of the invasion of Crimea, Putin has continually lied by denying that the invading soldiers had been his troops and become completely untrustworthy.
All his lies, false and baseless statements on Crimea’s invasion recommend us not to ever believe in Putin who does not hesitate at all to destroy the world today and recognize any right and law and whose sayings and doings are totally inconsistent.
The Great Turkish Nation would never believe in the attempts of looking good of today’s representative of an oppressive understanding that has murdered or tortured their own fellows throughout the history.
ОТ ГЛАВНОГО УПРАВЛЕНИЯ КРЫМСКОЙ АССОЦИАЦИИ
ПУТИН, РУКИ ПРОЧЬ ОТ КРЫМА
Полуостров Крым, являющийся исторической родиной крымских татар, 27 февраля 2014 года был во второй раз оккупирован Россией. В результате первой оккупации 1783 года из-за давления России десятки тысяч крымских татар были вынуждены переехать на земли Османской империи. 18 мая 1944 года все население крымских татар было депортированно на Урал, в Сибирь и степи Средней Азии, тогда российское государство уничножило половину населения крымских татар, в первые месяцы 2014 года крымские татары вновь столкнулись с диктаторским режимом России.
Последние 25 лет, после возвращения на историческую землю, крымские татары мирным путем вновь пытались сделать из Крыма родину, восстанавливая и возрождая разрушенные мечети, кладбища, школы, однако после оккупации давление на крымских татар со стороны России растет с каждым днем.
На протяжении последних девяти месяцев был запрещен въезд в Крым лидеру тюркского мира, всемирноизвестному защитнику прав человека Мустафе Джемилеву, вскоре также был запрещен въезд на территорию Крыма Главе Меджлиса крымскотатарского народа Рефату Чубарову. Также были проведены незаконные обыски и допросы активных лидеров крымских татар.
Так называемые власти Крыма не остановились на достигнутом, после оказания давления на лидеров крымских татар начали страдать и обычные граждане никак не связанные политической деятельностью.
С момента окупации было похищено 19 крымских молодых людей. 3 марта 2014 года был похищен Решат Аметов, чей труп с явными признаками насилия был найден 15 марта 2014 года на лесополосе. 29 сентября 2014 года в Евпатории пропал 25-ти летний Эдем Асанов, чей труп был найден 6 октября 2014 года. Родителей заставили сказать что их сын совершил самоубийство.
Российские незаконные силы в Крыму также проводят обыски в мечетях, тем самым оскорбляя духовные ценности крымских татар.
17 сентября 2014 года вооруженные силы Российских властей захватили здание высшего органа власти крымских татар Меджлиса крымскотатарского народа. Здание было опечатано, а все документы и компьютеры находящиеся в здании были конфискованы.
В свете исторических фактов, Турецкая Респубика должна незамедлительно принять серьезные санкции против экспансионистской политики России это может помочь предотвратить неизбежные поседствия в будущем.
В связи с этим, мы призываем турецкий народ и Турецкую Республику объединиться с цивилизованным миром и выступить против агрессора и деспода Путина, который игнорирует международные правила, который в 21 веке не уважает целостность территории соседского государства и не соблюдает права человека < p>
В момент визита в Анкару Президента Российской Федерации Путина стоит помнить и напомнить еще раз что это человек, который в начале этого года окупировал Крым и начал военные действия на Востоке Украины, что поставило под угрозу мировой порядок.
Вместе с окупацией Крыма Путин отрицал вторжение российских солдат на территорию Крыма и постоянно лгал, тем самым не оставив к себе никакого доверия.
В ходе окупации Крыма Путин предстал перед миром как человек, который без малейших колебаний может привети мир к катастрофе, он не признает никаких прав и законов, сказанное им в ста процентах случаев не сходится со сделанным, его слову нельзя верить.
Турецкий народ никогда не поверит попыткам показаться милым представителю той страны, которая на протяжении долгих лет жестоко обращалась с его братским народом.
- Gösterim: 2681