Rusya işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatar halkının demokratik yollarla seçilmiş meşru ve millî temsil organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi’nin faaliyeti yasaklanmıştı. Tamamen barışçı metotlara bağlılığı ve şiddetin hiçbir şeklini kabul etmediği dünyaca bilinen Kırım Tatar Millî Meclisi geçtiğimiz aylarda Putin Rusyasının kukla mahkemelerince “terörist teşkilat” ilân edilmiş ve her türlü faaliyeti yasaklanmıştı. Bu hukuk maskaralığı 29 Eylül 2016 günü Moskova’da temyize gidecektir. Bu mahkeme tiyatrolarının Kremlin’den emirlerle belirlenen kararlarının hiçbir geçerliliği olamayacağı açıktır.
Putin rejiminin zorbalağı yalnızca Kırım Tatar Millî Meclisi’nin faaliyetlerini yasaklamakla kalmamıştır. Kırım Tatar Millî Meclisi’nin demokratik yolla seçilmiş yönetici ve üyelerine karşı da insanlık ve hukuk dışı baskılar her geçen gün artarak devam etmektedir. Ocak 2015’ten beri Kırım Tatar Millî Meclisi Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz ile Mustafa Degirmenci ve Ali Asanov hapiste tutulmaktadır. Onlara isnat edilen “suç”, 26 Şubat 2014’te yani henüz Kırım’ın Rusya tarafından işgali tamamlanmamışken Kırım’ın Ukrayna’ya ait olduğunu beyan eden mitinge katılmaktır. Böylesine akıl dışı bir isnat işgalci Rusya rejiminin hukuktan ve mantıktan nasıl koptuğunun en açık delillerinden biridir.
Kırım Tatar Millî Meclisi’nin diğer Başkan Yardımcısı İlmi Ümer ise önceki ay Sovyet vahşetinin sadık takipçisi Putin rejimi tarafından bir ay süreyle akıl hastahanesinde insanlık dışı şartlar altında tutulmuştur. Kırım Tatar Millî Meclisi üyesi Ali Hamzin de kendisine yöneltilen “Kırım Tatar Millî Meclisi’nin faaliyetlerine katılma” suçuyla hapse atılma tehdidiyle karşı karşıyadır.
Kırım Tatar Millî Meclisi üyelerinin ve işgal rejimine karşı fikir beyan eden Kırım Tatarlarının evleri polis araması bahanesiyle tarumar edilmekte, gözaltında tutulmakta, tehdit edilmekte, kendilerini ve ailelerini huzursuz edecek her yola başvurulmaktadır. Göz göre göre, sokak ortasında Rusya rejiminin “güvenlik güçleri”nce kaçırılan ve artık hayatlarından ümit kesilen Kırım Tatarları hatırlatılarak bütün bir millet sindirilmek istenmektedir. 4 aydan fazla bir zaman önce evinin önünden üniformalı canîler tarafından kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Dünya Kırım Tatar Kongresi yönetim kurulu üyesi Ervin İbrahimov bu hürriyet kurbanlarının sonuncusudur.
Hiçbir hukukî, insanî ve vicdanî sınır tanımayan Kırım’daki Rusya işgal rejimi cennet Kırım’ı bir hapishaneye çevirmiştir. Kırım’da masum insanlara karşı uyguladığı insanlık suçlarının dış dünya tarafından umursamazlıkla karşılanması bu karanlık rejime fazlasıyla cesaret vermektedir.
Her ne yapılırsa yapılsın Kırım Tatar halkı asla vatanlarının Rusya tarafından barbarca işgalini kabul etmeyecek ve ona boyun eğmeyecektir. Kırım’da Putin rejimi tarafından her gün işlenmeye devam eden insan suçlarının bu utanç verici işgal devam ettiği sürece durmayacağı açıktır. Kırım’daki vahşetin sona ermesinin Rusya’nın Kırım’ı terk etmesinden başka hiçbir gerçekçi yolu yoktur.
KIRIM DERNEĞİ GENEL MERKEZİ