Derneğimizin kurucusu olduğu Kırım Vakfı’nın “Tarih ve Kültür Konferansları” çerçevesinde İlyas Er ile düzenlediği “Kırım’dan Konya’ya Göç” adlı konferans ve imza günü 4 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirildi.
Genel Merkezimiz ve Kırım Vakfı'nın bulunduğu Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisindeki “Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi”nde gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Üyemiz ve Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay yaptı.
Vatanlarından göç etmek zorunda kalan Kırım Tatarlarının Türkiye’de yaşayan torunlarının refahlarını ve huzurlarını sağlayarak hayatlarına devam ettiklerini, ancak atalarının gördüğü zulümleri ve vatanlarını unutmadıklarını, içerisinde bulunduğumuz ayın Kırım Tatarlarının büyük travması olan 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgününün 80. yıldönümüne denk geldiğini, Türkiye’de bulunan Kırım Tatar teşkilatlarının 18 Mayıs 2024 tarihinde Eskişehir’de bir araya gelerek matem mitingi düzenleyeceklerini ifade etti.
Kalkay, bu yıl sürgünün 80. yıldönümüne denk gelen 18 Mayıs tarihi ile Büyük Çerkes Sürgünü’nün 160. yıldönümüne denk gelen 21 Mayıs tarihlerini de kapsayan Rusya Ordu Korosu’nun Türkiye’deki turnesinin planlandığını, ancak tepkilerimiz üzerine matem günlerindeki programların iptal edildiğini anlattı. Tarihimizi bilmediğimiz taktirde bu tür provokasyonların daha sık olabileceğini, o bakımdan tarihimize ışık tutacak bu tür çalışmalar için Kırım Tatar gençlerine büyük sorumluluk düştüğünü belirten Kalkay, bu sorumluluk çerçevesinde hazırlandığını düşündüğü “Kırım’dan Konya’ya Göç” adlı kitabı vesilesiyle bugünkü konferansımızın konuğu olan İlyas Er’i tebrik etti.
“Kırım’dan Konya’ya Göç Eden Muhacirler ve Yerleşme Problemleri (1853-1914)” adlı akademik çalışmasının Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Yüksek Lisans tezi olarak kabul edildiğini ve bu çalışmanın üzerinden “Kırım’dan Konya’ya Göç” adı ile kitabının basıldığını ifade ederek konferansına başladı.
Konferansı beş bölüm halinde sunan Er, birinci bölümde “Temel Kavramlar”, ikinci bölümde “Kırım’dan Osmanlı Devleti’ne Göç Hareketleri” üçüncü bölümde “Kırım Tatar ve Nogay Muhacirlerinin Konya’ya Yerleştirilmesi” dördüncü bölümde “Muhacirlere Yapılan Yardımlar Ve Meydana Gelen Problemler”e değindi.
Kitabı ile ilgili genel bir değerlendirme yapan Er, konuşmasında“Kitabın birinci bölümde temel kavramlar işleniyor. Kırım göçleri hakkında daha önce pek çok çalışma yapıldı. İncelediğimde kronolojik sıranın olmadığını gördüm. Bu sebepten kitabın ikinci bölümünde 1763 yılından 1914 yılına kadar olan bütün göçleri tespit edebildiğim yıllar özelinde sunmaya gayret ettim. Bunu yaparken de göçlerin nedenlerini ve sonuçlarını doğrudan maddeler halinde sıralamaktansa her bir muhacirimizin yaşadığı sıkıntılara ışık tutabilmek adına, o dönemin çağdaş kaynaklarından derlenen çalışmalardan yararlandım. Mesela iki tane muhacir destanı vardı. Muhacirlerin yaşadıklarını kayıt altına tutmuşlar. Onları yeniden günümüz Türkçesine kazandırdım. Üçüncü bölümde de Osmanlı Devletinin iskan politikası doğrultusunda Konya'ya yapılan yerleşimler var." İfadelerini kullandı.
Kırım’da ilk kitlesel göçün 1763 yılında yaşandığını, ikinci göçün 1783'te gerçekleştiğini ve ardından yaşanan Osmanlı-Rus Savaşları ile göçün devam ettiğini belirten. Er, "Kırım'da göç hiç bitmiyor." diyerek göçün sürekliliğine dikkat çekti.
Çalışmasında Kırım Türkleri için "muhacir" kavramını kullandığını vurgulayan İlyas Er, bu kullanımını "Muhacir demek, kaybedilen vatan toprağından elde kalan vatan toprağına gelen yurttaşları tarif ediyor. Bu yüzden sığınmacı, kaçak, göçmen ifadeleri belki başka milletler için kullanılabilir ama Kırım ve Balkan muhacirleri, muhacirdir. Kırım ilhak değil, her zaman işgal edilmiştir." şeklindeki ifadelerle açıkladı.
Konferans kapsamında katılımcıların soruları İlyas Er tarafından cevaplandırıldı.
Konferansın sonunda Yönetim Kurulu Üyemiz ve Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, İlyas Er’vermiş olduğu konferans ile“Kırım Vakfı Tarih ve Kültür Konferansları”na yapmış olduğu katkı nedeniyle günün anısına plaket takdim etti.
Program, İlyas Er’in katılımcılara kitabını imzaladığı bölüm olan imza töreniyle son buldu.