•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Genel Merkezimizin düzenlediği  1917 Kırım Tatar Milli Kurultayı 104’ncü yılına bağışlanan “Kırım Kültür Günleri” etkinlikleri 16 Aralık saat 15.00’te Genel Başkanımız Mükremin Şahin’in açılış konuşması ve Genç Tatar’ın düzenlediği “1917 Kurultayı’na Bağışlanan Uluslararası Satranç Turnuvası” sonuçlarının ilân edilmesi ile başladı.

    265727063 239011208349871 6410585929897235242 n

    Ardından bir kokteyl eşliğinde saat 16.00’da Metin Batur-Mamed Cafarov’un “Kırım Yırları” dinletisiyle konuklara muhteşem bir müzik ziyafeti sundukları mini konserle devam etti.

    Ukrayna dansçılar

    Kültür Günleri’nin ilk gün etkinliği Ankara’daki Ukrayna Derneği’nin mini konseri ve Cıyın Ansambli’nin tadı damaklarda kalan gösterisi sonrasında “Geleneksel Kermes” açılışıyla devam etti.

    Cıyın ansambli açılışta

    Kültür Günlerimizde 17 Aralık’taki etkinlikler saat 13.30’da faaliyetlerini Kiev’de sürdürmekte olan “Qırım Ailesi” Koordinatörü Anife Qurtseyit’in kuruluş sürecinden bugüne kadarki çalışmalarını anlattığı “Kiev’de Qırım Ailesi” sohbeti ile başladı. Sohbet bitiminde Genel Merkezimizin YTB’nin katkılarıyla düzenlediği 120 saat süren “Soydaş Okul Öncesi Öğretmenleri Eğitimi” programında Montessori sisteminde çevrimiçi eğitim alan ve yapılan sınav sonrasında başarılı olan Qırım Ailesi hocalarının sertifikaları kendilerine verilmek üzere Anife Qurtseyit’e teslim edildi.

    anife kurtseitova

    Saat 15.30’da ise korku hikayeleri yazarı, Tarih doktoru adayı, Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkçe Sayfa Editörü Kırım Tatar kökenli Mehmet Berk Yaltırık “Halk Hikâyelerinde Korku” başlıklı sohbetiyle konuklarla buluştu. Yaltırık Türkiye ve Kırım’dan korku motifleri ile çeşitli hikayeler anlattığı sohbetinde korku hikayelerinin, unutulmuş tarihi motifler üzerinden ipucu verdiğini vurguladı. Söyleşi konukların Mehmet Berk Yaltırık’a halk hikayelerinde korku ögesiyle ilgili olarak ilettikleri sorularla devam etti.

    Mehmet Berk Yaltırık

    İkinci günün merakla takip edilen bir sohbeti ise Cengiz Evirgen’in Ankara Polatlı’da yaşayan Kırım Tatarlarının lehçe ve dil zenginliğini ortaya koyan “Polatlı Kırım Tatar Türkçesi Sözlüğü” nü yazma sürecini anlattığı konuşması oldu.

    Cengiz Evirgen ve kızı

    Evirgen, günümüzde özellikle diasporada Kırım Tatarca’nın durumu ile ilgili görüşlerini de paylaştığı konuşmasında şunları söyledi: “Polatlı Karayavşan köyündenim. Ortaokul yıllarımda Tatarca kelimelere merakım başladı. Ne duyarsam yazdım. Atasözü, şiir, mani… Cebimde sürekli kağıt kalem durur ve bir şey duyduğum zaman hemen not alırdım. Atasözlerinin bir bölümü babamdan. Babam her sohbette muhakkak bir atasözüne bağlardı. Bunları hep baba sözü olarak yazdım. Emel Dergisi’nde geçenleri, duyduklarımı, not ettiklerimi bu sözlük çalışmasında kullandım. Atasözlerini, şınları bu şekilde ekledim. Yani kitapta geçen kelimelerin hepsi tek tek toplanarak hazırlandı. Kitapta geçen kelimelerin yüzde 99’u annemin konuştuğu dildir. Annem, Türkçe bilmezdi hep Tatarca konuşurdu. Kaynanam da öyleydi. Bu sözlük, tamam mı derseniz tamam değil. Çünkü sürekli genişliyor, sürekli yeni kelimeler öğreniyorum…” Büyük ilgi gören bu söyleşide Cengiz Evirgen’e çalışmasında yardımcı olan kızı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dilek Evirgen de yer aldı.

    Nurten Ceceli Alkan

    İkinci gün saat 18.00’deki konuğumuz yazar ve “Nito Kitap” kurucusu olan konuğumuz son yıllarda her platformda sohbetlerinin yanı sıra anlattığı masallarla büyük beğeni alan Nurten Ceceli Alkan’dı. Bu bölümü aslında çocuklarımız için planlamıştık ancak büyüklerin de ilgi ile katıldıkları sohbet renkli görüntülere sahne oldu. Ceceli Alkan’ın “Çocuklarımız İçin Kırım’dan Masallarımız Var” başlıklı bölümde anlattığı masallarla renkli dakikalar yaşandı.

    Mehmet Alkan

    Masallarımızın bitiminde de Mehmet Alkan ud ve ney ile yırlarımızdan örnekler verdi.

    Zera Bekirova

    Günün son sohbetinde saat 19.30’da gazeteci-yazar-Nenekecan dergisi baş editörü Zera Bekirova “Nenkecan 10 Yaşında” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi. Bekirova, Nenkecan’ı yaşatma mücadelelerine dair önemli açıklamalarda bulunarak 10. yaşını kutlayan Nenkecan dergisinin dünden bugüne gelinen sürecini anlattı. Zera Bekirova, Kırım Tatar dilinde ve Latin alfabesinde neşredilen “Nenkecan” adlı kadın dergisinin ilk sayısının 3 Mart 2011 tarihinde basıldığını belirttiği konuşmasında “Nenkecan” adının anlamından da söz etti. Nenkecan’ın ilk kez 1922 yılında çıkarıldığını ve 5 yıl yayınlandığını kaydeden Bekirova, Nenkecan’ın standart bir kadın dergisi olmadığını vurgulayarak faaliyetlerinin amacını konuklarla paylaştı.

    263785578 459149422543597 5799422225355394662 n

    Derneğimizin organizasyonunda gerçekleşen Kırım Kültür Günleri’nde moderatörlüğünü Tuvğan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin’in yaptığı sohbetler 18 Aralık’ta da devam etti.

    Mayre luman

    Üçüncü gün sohbetleri saat 11.0’de tasarımcı-nakış ustası Mayre Luman’ın “Qırımtatar Nakışları” başlıklı sohbetiyle başladı. Kırım Tatar nakışlarının tarihi sürecine ilişkin bilgi veren Luman, 20. yüzyıldan (1900’ler) sonra bu sanatı araştıran önemli isimlerin ortaya çıktığını kaydederken nakış motiflerinin anlamları ile çeşitlerini ve bu geleneksel sanatın 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar sürgünü sürecinde nasıl zarar gördüğünü aktardı. Bu önemli halk sanatının günümüzde yaşatılmasını bir mucize olarak değerlendiren Luman, Kırım Tatar nakış sanatının devam etmesi için önemli sanatçıların kıymetli işler yaptığını, bunları da araştırmalar ve çalışmaların ışığında gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

    Serra Menekay 2

    Etkinliğin saat 12.30’daki konuğu yazar-Dr.Serra Menekay Öncel oldu. Menekay Öncel “Hekimlikten Yazarlığa” başlıklı konuşmasında hekimlik ve yazarlığın ortak noktalarından söz ederken kendi yazarlık serüveninde izlediği metotları konuklarla paylaştı. Romanlarına konu olan Milli Mücadele dönemi (1919-1923) kahramanlarından da bahseden Menekay, tarihe geçmiş isimlere yer verdiği romanlarındaki önemli ayrıntılara değindi.

    Pınar ayhan 2

    Çok yönlü kişiliğiyle tanınan sanatçı-programcı-tiyatrocu Pınar Ayhan üçüncü gün etkinliklerinin bir diğer konuğu oldu. Konuğumuz saat 14.00’te bambaşka bir kişilikle konukların karşısındaydı. Ayhan, Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Tohumluk Vakfı’nın çalışmalarını anlattığı “Tohumluk Vakfı-Köy ile Kent Arasında Aydınlanma Köprüsü” başlıklı sunumunda vakfın faaliyetlerinden bahsederek kuruluş amacına dair katılımcıları bilgilendirdi. Pınar Ayhan vakfın çalışmalarını, “İnsanın da gıdanın da tohumunun kaliteli olması için çalışıyoruz” sözleriyle özetledi.

    Mükremin şahin

    Çalışmalarının kapsamından bahseden Ayhan, kuraklığı, susuzluğu anlatmak istediklerini ifade ederek çevre bağlamında, “Türkiye’den Karadeniz’den başlayarak çevremizi, dünyamızı kurtaralım” dedi. Ayhan ayrıca Kırım Tatarlarıyla bir araya gelince tarihi yeniden yaşıyormuş gibi hissettiğini ifade etti. Sohbet sonrasında bir konuşma yapan Genel Başkanımız Mükremin Şahin, dernek faaliyetlerinin hepsinin ayrı ayrı çok önemli olduğunu belirttikten sonra “Kırım’daki çevre sorunlarıyla da ilgilenmemiz lazım” dedi. Şahin, Kırım Derneklerinin Ukrayna’daki ve diğer ülkelerdeki çevre örgütleriyle çalışması gerektiğini ifade ederek Tohumluk Vakfı’nı Kırım Kültür Günleri’ne Türkiye’deki Kırım Tatar dernekleri olarak çevre ile ilgili olarak beraber çalışacak paydaş aradıkları için davet ettiklerini belirtti.

    Bucurova İslâmova

    Sondan bir önceki sohbet konukları Qaradeniz Production Genel Müdürü Elzara İslamova ve Qaradeniz Production Genel Müdür Yardımcısı-gazeteci-şair Lilâ Bucurova oldu. Saat 16.00’daki “Crimean Tatars faaliyetleri ve Tercüman Belgeseli” başlıklı sohbette Lilâ Bucurova “Sürgün Şiirleri”ni anlatırken, Elzara İslamova da “Crimean Tatars” TV kanalının çalışmalarını hazırlanan video görseller eşliğinde anlattı. Konuşmaların akabinde İsmail Bey Gaspıralı’nın tarihe geçen gazetesi “Tercüman”ı anlatan belgesel çalışması seyredildi.

    Bütün hanımlar

    Belgesel gösterimi öncesinde yaptığı konuşmada İslâmova “Lilâ Bucurova hanım ile ikimiz Qaradeniz Production’ın kurucularıyız. Bugün Kırım’da en büyük medya kuruluşuyuz. Maksadımız Kırım’da Kırım Tatar medeniyetini geliştirmek ve halkımızı birleştirmek. Anavatanımız Kırım’da yaptığımız bu işin ne kadar mühim olduğunu görmek için bu belgeseli, “Tercüman”ı seyrediniz.” dedi. Belgesel gösterimi öncesinde konuşan Bucurova ise Kırım Tatar tarihinde ilk komedi filmi, “Şamatalı Qoranta” filmini çektiklerini  belirterek etkinlikte bulunmaktan duydukları memnuniyeti belirtti.

    Zafer Karatay

    Dolu dolu geçen ve ayrıntılı olarak bakıldığında sohbet programları ile birlikte geleneksel kermesimizi de eklersek 12 farklı günde yani her hafta bir etkinlik yapıldığı takdirde 3 ayda gerçekleştirilebilecek, Kırım Haber Ajansı (qha) tarafından her biri canlı yayınlanan faaliyetlerin  4 günde düzenlendiği “Kırım Kültür Günleri”nin  son sohbet programının başlığı “Emel Mecmuası’nın 91.Yıldönümü” idi.  Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, prodüktör ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay‘ın Emel Mecmuası’nın 91. Yıldönümü münasebetiyle gerçekleştirdiği söyleşiyle sohbet dizisi son buldu. Karatay konuşmasına zor şartlarda Kırım Tatar mücadelesine önemli katkılar sunan, kendisinden önce sunum ve belgesel gösterimi gerçekleştiren Elzara İslâmova ile Lilâ Bucurova’ya teşekkür ederek başladı. Onları küllerinden yeniden doğan Anka kuşuna benzeterek kutlayan Karatay, “Kırım Tatar kadınlarımız olmasaydı sürgünlükten kurtulamazdık. Ne kadar gururlansak azdır” dedi. Daha sonra Emel dergisinin kuruluşundan bugüne geçirdiği süreci anlatarak 91 yılı özetleyen Karatay, en büyük düşmanın cehalet olduğunu vurguladı. Derginin Kırım Tatar kültür yaşamı içerisinde oynadığı role de değinen Karatay, Emel dergisinin çıkarılması için Ankara’da yapılan çalışmaları anlatarak birkaç kişinin fedakarlığı ve mücadelesi sayesinde basılabildiğini, Türkiye’deki Kırım Tatarları ile Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerdeki Kırım Tatarları arasında köprü kurmak adına bir çaba sarfedildiğini anlattı.

    Seyirciler

    Türkiye’deki Kırım Tatar diasporasının önemli isimlerinin Emel dergisi çevresinde yetiştiğini vurgulayan Karatay, “Bizim için illa Emel dergisinde çalışmış insan Emelci değildir, Kırım için yürüyen her insan Emelci’dir” dedi. Farklı dönemler ve ülkelerde neşredilen Emel dergisinin kuşaklar ile bölgeler arasında Kırım Tatar dilini, kültürünü ve tarihini taşıdığını belirterek Emel’in bugün 20 bin sayfaya ulaştığını, hem akademik çalışmalara konu olduğu hem de akademik çalışmalar için kaynak teşkil eden bir yayın olduğunu ifade etti.

    Kırımı hanımlar

    “Emel bayrağını taşıyabildiğimiz yere kadar taşıyacağız” diyen Karatay sözlerini Emel’in kurulduğundan beri Kırım millî mücadelesinin resmi yayını olduğunu, şimdi de bu yolda yürüdüğünü, gelecekte de böyle olacağını belirtip “Neticede hepimiz bir Emel yolcusuyuz” diyerek tamamladı.

    263772864 3101999330079627 8387098590939959340 n

    Kırım Kültür Günleri kapsamında dört gün boyunca bütün bu sohbetler Derneğimiz Dr.Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi “Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi”nde sürerken dans salonumuzda kurulan standlarda kermesimiz devam etti. Bu sürede yine aynı binada açılışı yapılan restoranımız “Qalaqay”da ise konuklarımız Kırım Tatar aşlarını tatma fırsatı buldular.

    265090319 4269701829802911 4749380741421257452 n

    Bu muhteşem organizasyon için “Şefika Gaspıralı Kadın İnisiyatifi” üyelerine çok teşekkür ediyoruz.

     Metin Batur

    Fotoğraflar: Ernur Onrat, QHA, Oya Deniz Çongar, Necla Atagün Kalkay

    264853461 1197650634094499 7106667336862257905 n

    265023132 589191595499571 1909508134287947602 n

     

    266719908 622363739209831 4788168960199745798 n

    268003161 4218232931609501 4918241820959782096 n

     

     

     

    Pin It