•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Av.Namık Kemal Bayar

    Yirminci yüzyılda bütün öncesi, devamı ve sonrasında bütün dünyayı kana bulayan iki büyük dünya savaşında kitleleri bu savaşlara ve getirdiği yıkımlara karşı ayakta tutabilmek, savaşa katılan ya da katılmayan devletlerin en önemli sorunuydu. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, yokluk, açlık ve katliamlara maruz kaldığı yirminci yüzyıl savaşlarında devletler, vatandaşlarının moral motivasyonlarını yüksek tutarak savaşların getirdiği ağır psikolojik baskı, depresyon ve yokluklara karşı dayanma gücünü arttırmak amaçlı “psikolojik savaş” yöntemlerini de uygulamaya başladılar. Devletler, bir yandan kendi vatandaşlarına yönelik olarak bu yöntemleri kullanırken, düşman ve/veya rakip devlet ve uluslara karşı da yine aynı stratejik amaçlarla, toplumların motivasyonlarını bozmaya yönelik taktik ve araçları da olanca hızıyla geliştirdiler.

    Ve medya, yani basın-yayın psikolojik savaşın ya da diğer bir adıyla propaganda savaşlarının en güçlü ve etkileyici silahı olarak kullanılmaya başlandı. Gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet bugün artık birer haberleşme ve iletişim aracı olmanın yanı sıra devletlerarası/uluslar arası mücadelede büyük güçlerin yeni muharabe alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Kırım Tatar tarihine baktığımızda, Millî Hareketimizin başlangıcını Gaspıralı İsmail Bey’in Tercüman gazetesinin ilk sayısına tarihlemek gerekmektedir. Kırım Tatar Millî Hareketi, Tercüman gazetesinin ilk sayısı ile başlamış ve millî hareketimiz demokratik, sivil, insan haklarına saygılı nitelikleri ile medya yani basın-yayın organlarını ilk gününden bu yana bazen çok etkili, bazen daha az etkili şekilde kullanagelmiştir. Gerek diasporada, gerekse sürgün yerlerinde millî hareket Emel ya da Lenin Bayrağı gibi dergiler etrafında toplanmış, insan, fikir ve aksiyon kaynağını oluşturmuştur.

    2014 Şubat’ında Kırım’ın yeniden Rusya tarafından kanundışı bir şekilde işgalinin ardından geçen aylar, Kırım ve Ukrayna konusunda Rusya Federasyonu ile Batı Dünyası arasında medya anındaki bu yeni muharebe alanında çok şiddetli çarpışmaların yaşandığı bir dönem olmuştur ve muharebenin daha da şiddetleneceği bugünden rahatlıkla görülebilmektedir.

    Rusya Federasyonu, Russia Today, Rusya’nın Sesi (Voice of Russia), Sputnik gibi medya kuruluşları ile Kırım’ın işgali ve Ukrayna’nın doğusundaki iç savaş konusunda kendi tezlerinin haklılığını dünya kamuoyuna kabul ettirmek için büyük bütçelerle bu savaşı yürütmekte, içine düştüğü ekonomik krize rağmen medya ve propaganda savaşında hiçbir masraftan kaçınmamaktadır. Çeşitli ülkelerde devşirilen yerli siyasetçiler, gazeteciler ve medya grupları dışında kendi millî basın kuruluşları dünyanın pek çok yerinde ofisler açarak profesyonel anlamda Rusya’nın menfaatleri için çalışmaktadır. Örneğin, Rusya’nın Sesi adlı kuruluşun sadece İstanbul ofisinde 2014 Mart ayında 77 profesyonel gazeteci maaşlı bir şekilde çalışmaktaydı. Rusya’nın bu propaganda taarruzlarına karşı Voice of America, Radio Liberty, BBC gibi yayın kuruluşları ile karşılık vermeye çalışan Batı Dünyası ise son günlerde bu kuruluşların Rus propaganda taarruzlarına karşılık vermekte yetersiz kaldığı ve güçlendirilmesi gerektiği tartışılmaya başlandı.

    Büyük güçlerin bu yeni muharebe alanında Kırım Tatarları ise QHA ve Qırım Akikat ile gerçekte gayet cılız bir şekilde yer almaktadır. İşgal altındaki Kırım’da faaliyet gösteren ve zaten zayıf olan pek çok Kırım Tatar millî basın organı iyiden iyiye desteksiz kalmış ve kapanma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

    Bu yeni muharebe alanında Kırım Tatarları, Tercüman, Emel ve Lenin Bayrağı tecrübelerini ve birikimlerini yeniden gözden geçirerek güçlü bir şekilde var olmak zorundadır. Özellikle diasporanın bu alanda inisiyatifi eline alarak, Rusya ve Batı Dünyasının bu yeni çarpışma alanına kendi millî tezlerini sürmesi ve bütün gücü ile tezlerinin dünya kamuoyu tarafından kabulü için mücadele etmesi gerekmektedir.

    Bu ise ancak profesyonel/yarı profesyonel yetişmiş insan kaynağı ile yürütülen, yeterli finansal ve teknik kaynağa sahip millî bir basın kuruluşu ile mümkün olabilecektir. Gazete, dergi gibi klasik medya organları yanı sıra radyo, televizyon, internet radyo-televizyonu, internet siteleri ve sosyal ağlarda mücadeleyi mümkün olduğunca çok dilde yürütmekle görevli olacak böyle bir basın-yayın kuruluşunun diaspora tarafından en kısa zamanda kurulması Kırım Tatar millî hareketinin devamı için hayati bir ihtiyaçtır.

    Pin It