•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Mustafa Esken

    Sivil toplum kuruluşları, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar ve/veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Kırım dernekleri ve vakıfları da birer sivil toplum kuruluşu olarak çalışmalar yapmaktalar. Bu dernek ve vakıfların bazıları doğrudan Vatan Kırım’a yönelik faaliyetler yapmaktan başka dünyanın dört bir tarafında Kırım Tatar kültürünün muhafazası ve geliştirilmesi için çalışmaktadırlar. Bazıları ise bulundukları bölgede atalarından gördükleri kültürü muhafaza etmek üzere kurulmuş olup öncelikli amaçlarını yerleşik oldukları ülkelerin kültürlerine ayak uydurmak ve bu kültürlerin arasında kaybolmamak olarak belirlemişlerdir. Teknolojinin çok hızlı şekilde geliştiği bir çağda yaşıyoruz. Son gelişmeler ve tahminler gösteriyor ki, insanlık tüm bu gelişmelerden olumlu ve olumsuz olarak etkileniyor. Tüketim alışkanlıklarımız değişiyor. Yaşam tarzlarımız başkalaşıyor. Dünya vatandaşlığı gibi bir kavram tartışıla dursun; insanlar tek tip hale gelmeye başladı. İnsanlığın yaşadığı bu gelişmelere Kırım Tatar Türklüğü de kayıtsız kalamıyor ve bu değişimin birer parçası oluyor. Çağdaş yaşamın getirdikleri, Kırım Tatar Türklüğünü kimlik olarak benimsemeyen Kırım kökenli soydaşlarımızı derinden etkiliyor. Dedesinden gördüğü kültürü çağdaş yaşama uyduramıyor ve öz kültüründen utanarak uzaklaşıyor. Nihayetinde ait olduğu kültürü inkâr noktasına geliyor. Kırım Tatar kültürünü bugüne kadar muhafaza edebilmemizin önemli nedenlerinden birisi de hiç şüphesiz ki, Kırım Tatar köyleridir. Köylerimiz sayesinde Ak Topraklara göç eden atalarımız beraberce yaşayarak uzun süre kültürlerini muhafaza etmişlerdir. Örneğin bir Tatar köyünde 1970’lerin sonuna kadar “dışarı”ya kız verilmemiş mümkün olduğunca da “dışarı”dan kız alınmamıştır. Bu durum diğer köylerde de üç aşağı beş yukarı bu haldedir. Günümüzde köylerimizin birçoğu kapandı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi büyük şehirlere ve ilçelere doğru kayan bir nüfus var. Şehirleşme sonucu öz kültürünü ifade ve yaşama alanı daralmış olan Kırım Tatarları da bu süreç ile beraber kültürlerini muhafaza etmekte zorlanıyorlar. Televizyonun giderek yaygınlaşması ile tüm dünyaya sirayet eden popüler kültür Kırım Tatar kültürünü de derinden etkilemiştir. Gelişen teknoloji ve yeni yaşam tarzı ile birçok kültür “folklorik” bir hal almış ve tarih sahnesinden çekilmiştir. Kırım Tatar kültürünün yaşayabilmesi için de zamana ayak uydurması ve yeni yaşam alanları oluşturması şarttır. İşte tam da bu noktada STK’larımız yani Kırım dernek ve vakıflarımız akla gelmektedir. Bu iş ciddi bir iştir ve şakaya gelmez! Kırım dernek ve vakıfları, asla ve asla hobicilere, kendine yeni uğraş arayan ama Kırım’dan bihaber yaşayan maceracılara, iş olsun diye gelenlere vs. teslim edilmemelidir. Kırım davası uzun yıllardır Kırımlılar tarafından yapılan anlı şanlı bir mücadele tarihidir. Dernek ve vakıflarımız Kırım davasına hizmet eden en önemli araçların başında gelmektedir. O nedenledir ki, dernek ve vakıf yöneticilerinin Kırım davasının abecesini bilen aktivistlerden oluşması elzemdir. STK’lar günümüz dünyasını şekillendiren önemli kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Yeni yaşam tarzı nasıl ki, aile şirketi olarak görev yapan birçok şirketi profesyonelleşmeye sevk etmişse; STK’ların da başarılı olabilmesi için profesyonelleşmeye ve kurumsallaşmaya ihtiyacı vardır. Kırım dernek ve vakıfları da profesyonelleşmeli ve kurumsallaşmalıdırlar. Hiç değilse tam zamanlı olarak çalışacak profesyonel bir yönetici ile çalışılmalıdır. Bir profesyonel yöneticinin aylık maliyeti şüphesiz ki vardır ve bu maliyet bazı dernekler tarafından karşılanamayabilir. Ancak basit bir fayda – maliyet analizinde bile etkili bir profesyonelin dernek ve vakıflarımıza sağlayacağı katma değer aşikârdır. Netice itibariyle, Kırım dernek ve vakıfları Kırım Tatar kültürünün yaşatılması ve geliştirilmesi bakımından birinci derecede öneme haizdir. Dernek ve vakıflarımız profesyonel ve kurumsal açıdan yeniden yapılanmaya ihtiyaç duymaktadırlar.

    Pin It