•  Kırım Derneği Genel Merkezi
  •   +90.312.419 47 49
  •   info@kirimdernegi.org.tr
  • Nail Aytar

    Evet, vatanımız dediğimiz, geleceğimiz dediğimiz Kırım’ın gerçeklerinden o kadar uzağız ki bu kötü durumu düzeltecek hiçbir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. En son Kırım’da parlamento ve yerel idareler seçimleri yapıldı ne seçim süreci nede sonuçları üzerinde bir iki kişi dışında ne konuşan nede yorumlayan çıktı. Bir sonraki seçimlere kadarda kimse konuşmayacak ve o zamanda aynı senaryo uygulanarak vatandaşlarımız gene bölünecek ve mağdur olacaklar. Bir arkadaşımızın çekim için gittiği Kurban köy gerçeğini de ancak o zaman öğrenebildik. Aslında Kırım’ın her yerinde bir sürü Kurban köyler varken. Vatan’a dönüşün ardından yirmi yıl geçmesine rağmen çözümlenemeyen bir sürü problem varken bir şeyler yapamamak kimseyi de rahatsız edip uykularını kaçırmıyor.

    Kırım parlamentosu ve yerel seçimlere KTMM siyasi ortağı RUH ile ortak liste yaparak girdi. Seçim hakkında ilk intiba Kırım genelinde ve bizim vatandaşlarımız arasında katılımın çok az olması dikkat çekti. Katılım oranının % 47 civarında olması Bölgeler Partisi gibi sistemin güçlerini elinde tutanlar için çok daha iyi sonuçlar doğurdu. Bölgeler Partisi 100 kişilik parlamentoda 80 üyelik alarak yönetim kademelerinin her yerinde söz sahibi oldu. Tabiri caizse suyun başını tuttu. Kırım Tatarları ise nüfuslarının çok çok altında KTMM-RUH listesinden seçilen 4 kişi ve Bölgeler Partisinden seçilen 2 kişi ile toplamda 6 kişi ile parlamentoda temsil edilecek. Çok kaba bir hesapla bile %13-15 arası nüfus oranımıza göre 100 kişilik parlamentoda en az 13-15 üyelik almamız gerekirdi. Seçim sistemi, dar bölge, Milli Fırka, Sosyalist Parti derken birlik olamayan Kırım Tatarları bu sonucu aldı. Belediye başkanlığı bazında tek Karasubazar’da Kırım Tatarı Albert Kangiyev başkanlığı aldı ama Karasubazar’da Belediye Meclisine ancak 11 vatandaşımız girebildi. 38 üyelik meclisin bütün komisyon başkanlıklarını Bölgeler Partisi aldı. En üzücü sonuçlardan birisi hiç şüphesiz Bahçesaray’da yaşandı. 120 oy farkla seçimi kaybeden vatandaşımız İlmi Ömer diğer partilere giden 300’ün üzerindeki Kırım Tatar oylarını alabilseydi çok rahat kazanabilecekti. Kırım Hanlığının başşehri, ilk Kurultayımızın toplandığı Bahçesaray’da bir Kırım Tatarının yerel idarenin başında olması çok anlam ifade edecekti. Şimdi sırf Meclis karşıtlığı yapacağım diye Kırım Tatar oylarını bölen Milli Fırka ve diasporadaki yandaşları mutlu ve mesutlar mı acaba? Demokrasi adına çıkıp oyları bölüp Kırım Tatar milletinin zararına çalışan 3-5 kişiyi adam yerine koyup Meclis bunlarla konuşsun demek bugünün realitesine uygun ve mantıklı değildir. Meclise ve yöneticilerine karşı iseniz gelin Kurultay seçimlerine katılın ve fikirlerinizi bu platformlarda söyleyin. Bu daha şık ve uygun olacaktır.

    Kurban Bayramını Kırım’da Kurban Köy’de vatandaşlarımız arasında geçiren Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısının gönderdiği fotoğraf ve bilgiler bırakın Kırım Tatar olmayı dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan herhangi bir insana bile çok ağır gelmesi gereken bilgi ve görüntülerdir. 70-80 yaşında ihtiyar, hasta dede ve ninelerin yaşam mücadelesi karşısında bizlerin yüzleri kızarmıyorsa söylenecek daha başka bir şey bulamıyorum. Derme çatma barakalarda kapısız penceresiz binalarda su, elektrik, gaz olmadan yaşam ve vatana tutunma mücadelesi veren vatandaşlarımız sürgün yerlerinde, Özbekistan ve Kazakistan’da belki de -muhtemelen- çok daha rahat ortamlarda yaşıyorlardı. Sırf vatan ve millet sevgisi ile Vatana gelip bu zorluklara katlanan insanlara karşı bizim hiç mi vicdani sorumluluklarımız yok? Bir yandan nüfusumuz artsın diye çırpınırken diğer yandan bebek ve çocuk ölümlerinin diğer milletlere göre 3-4 kat daha fazla olması tamamen bu yaşam şartlarının sonucudur. Genel Merkez ve başkanımız Dr. Ahmed İhsan Kırımlı’nın çabaları ile kurulmaya çalışılan hastane kadın doğum ve çocuk hastalıkları üzerine olması planlanıyordu. Çıkarılan zorluk ve engellerle bir türlü çalıştırılamayan hastane meselesinin çözümü için işbirliği yapacağına bazı vatandaşlarımızın özellikle diasporada bak gördünüz mü işte çalıştıramıyorlar diye zil takıp oynamadıkları kaldı. Hastane dışında Milli Mekteplerimizin durumu ortada. Eğitim-öğretim ortamları ile cazip ve kaliteli eğitim verilmediği müddetçe bırakın yenilerini açmayı var olanların bile kapanma tehlikesi var. Mekteplere bağlı olarak dil meselesi, din meselesi derken problemler katlanarak artıyor ve çözümü için başta bizler varımızı yoğumuzu ortaya koymamız gerekirken hiçbir şey yapmıyor kısır tartışmaların içinde boğulup gidiyoruz. Ne güzel demiş şair “Bizniñ halqqa talaş barda, cav ne kerek!”

     

    Pin It