Kırım Derneği Bandırma Şubemiz tarafından 8 Şubat 2020 tarihinde “İşgale Direnen Kırım ve Kırımoğlu” konferansı gerçekleştirildi.
Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay’ın konuşmacı olduğu konferans Balıkesir Bandırma Santral Kültür Merkezinde gerçekleşti.
Kırım’ın İşgali, İşgal sürecinde Kırım Tatarlarına yapılan baskılar ve Kırım Tatarlarının efsanevi lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu hakkında bilgilendirmelerde bulunan Karatay’ın, Putin ve son gelişmeler hakkında aşağıdaki ifadeleri de dikkat çekti.
“Putin ne Sosyalist, ne Müslüman dostu ne de Türk dostudur. Çarlık Rusyasından Sovyetler Birliğine, Rusya Federasyonuna kadar Moskova’da bu zamana kadar sistemler, iktidarlar değişse de zihniyet hiç değişmemiştir. Putin de bu zihniyetin temsilcisidir. Putin çok iyi yetişmiş bir KGB ajanıydı. Nazi Almanyasında Goebbels’in başlattığı propoganda taktiklerinin yanında Rusya’nın geliştirdiği propoganda taktiklerini sosyal medya da dahil çok ustalıkla kullanmaktadır. Sadece Türkiye’de değil ABD ve AB’de de bunu kullanıyor. ABD’de Trump’ın seçiminde, İngiltere’de Bretix sürecinde yaptıkları manipülasyonlar yanında, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki seçimlerde, yabancı ve Türk düşmanı, aşırı milliyetçi partilerin yükselişinde yaptıkları manipülasyonlar ile ilgili yüzlerce makale çıkmaktadır.
Putin sempati kazanma metodlarını da çok iyi kullanıyor. İnanılmaz bir algı çalışması yaptırıyor. Sekiz askerimizin İdlip’te şehit edilmesi ile ilgili yaptırdığı açıklamada dahi Türkiye’ye yüklenmiştir. Koordinat verilerek gerçekleştirilen bu saldırıyı Esed’in yapması mümkün değil.
Bizim devekuşu gibi kafamızı kuma gömüp de Putin’den medet ummamız büyük tehlike. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın iki ay önceden planlanan Ukrayna ziyareti, Yüksek Düzeyli Strateji Konsey toplantısı kapsamında yapılmış, hatta bazı Bakanlar 2-3 gün önceden Ukrayna’ya gitmişti. Anlaşmaları son şekli için de Cumhurbaşkanının ziyareti bekleniyordu. Sekiz şehit verdiğimiz İdlip saldırısının aynı güne denk gelmesi, Türkiye’de bazı gazetecilerin yaptığı yorumlarda konuların ne kadar uzağında olduklarını gösteriyor. Hem bu ziyaretin zamanı hem de ziyaret öncesi Cumhurbaşkanının havaalanında yaptığı Türkiye’nin Kırım’ın işgalini tanımadığına yönelik açıklaması sanki İdlip saldırısına karşı Türkiye’nin karşı atağı gibi değerlendirmelerde bulunanlar da oldu. Doğru olanı ise Kırım’ın 2014 yılındaki işgalinin ilk gününden itibaren, işgalin sürdüğü 6 yıl boyunca, Türkiye Kırım’ın işgalini tanımadığına yönelik defalarca en üst düzeyde açıklamalarını sürdürmüştü.
Kamuoyunun aydınlatılması yönünde Türkiye’de yaşayan herkesin bu konuda sorumlulukları var. Kırım’ın işgalinden sonra Rusya Genelkurmay Başkanının bir zafer edasıyla yaptığı “Artık Türkiye Karadeniz’in Efendisi Değil” açıklamasını (14 Eylül 2016) İnternetten arattığınız zaman görebilirsiniz. Şu ana kadar Kırım’a 80 binden fazla asker getirildi. Kırım’daki 12 havaalanının tamamı askeri havaalanına dönüştürüldü. 1994 yılında Kırım’dan kaldırılan nükleer başlıklı füzeler tekrar Kırım’a yerleştirildi. Bu tehlikenin kimin için olduğunu görmemiz lazım.”
